Deli kızın iddiası ve 600 bin dolarlık senet
"Bunca yılın yandaşıyım, böyle bir 'Erdoğan güzellemesi' yazamadım. Böyle şeyler yazsaydım, insan içine çıkamazdım herhalde..."
"Figüran muhaliflerin" Mansur Yavaş'ı savunma tarzlarını görünce sevgili arkadaşımın bu sözünü hatırladım.
Mansur Bey'in bir işadamından 600 bin dolarlık "sahte senedi" zorla tahsil etmeye çalıştığı iddiası karşısında...
"Allah'ını seven defansa gelsin" dercesine öyle panik yaptılar ki olursa o kadar olur!
Hani mesele "beka" değil, çöp toplamak falandı... Bu hiddet, bu asabiyet, bu panik nedir?
Sadece "sahte senet" olduğunu söylüyor.
Tamam, dediği gibi olsun. "Sizin ve diğer avukatların yanında imzalanan senet nasıl sahte olur?" demeyelim.
"Neden sözleşme yok?" da demeyelim. İzah edildiği gibi "vergi vermemek içindir" (ne kadar ayıp) diyelim.
"Kodesten yer beğen, seni süründüreceğim, bitireceğim" gibi tehdit mesajlarını da hadi görmezlikten gelelim.
Lakin, şuncağızı da mı sormayalım:
"Psikolojik hastadır, suçludur" dediğiniz şahıstan hangi hizmetin karşılığında 600 bin dolar talep ediyorsunuz?
Kendini savunuyor dediğim de alacaklı olduğunu söylediği şahsın hasta, sapık, manyak falan olduğunu iddia ediyor.
İyi de bize ne? Söz konusu şahısla "ticari ilişki" kuran sizsiniz...
Kaldı ki, iddia sahibine yanıt vermek yerine kişilik özelliklerinden dem vurmak "ad hominem" vakasıdır.
Yani, tipik bir mantıksal safsatadır,
Besim Tibuk olsaydı söz konusu safsatanın vahametini "bu durum şuna benziyor" diye başlayarak şöyle anlatırdı:
"Sen şimdi bir köyün muhtar adayısın. Köyün deli kızı da kendisine tecavüz ettiğini iddia ediyor. Sen şimdi, 'o delidir, manyaktır, sapıktır' diyerek kendini aklayamazsın. Hele bir de ortada 600 bin dolarlık senet ve telefon mesajları falan varsa..."
Mansur Bey hakkında "şüyuu vukuundan beter" onca iddianın seçim dönemine denk gelmesine isyan etmelerini de sempatik buluyorum.
Biraz daha kaptırsalar, Mansur Yavaş kazandıktan sonra bunları gündeme getirseydiniz diyecekler.
Batı 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin Yavaş hakkındaki soruşturma kararına ne diyecekler, bilemiyorum.
Aslında ben de isterim adaylarının kazanmasını.
Gençler unuttu 90'lı yıllarda CHP'li Sözen'in İstanbul'daki marifetlerini. Akmayan suları, çöp dağlarını, kirli havayı.
Biraz da 2019 Ankara'sından örnekler veririz, dert değil.
Hem 16 senede 10 seçime giren Erdoğan'a "diktatör" deme rezilliğinden de cibilliyetleri elverdiğince kurtulmuş olurlar.
Biliyorum...
"Eski Ülkücü'yüm ama CHP'li görünmek istiyorum, HDP oyları da yan cebime girsin diliyorum" modundaki Mansur Yavaş'a meftun değiller.
Tek dertleri, Başkan Erdoğan'a kaybettirmek...
Malumunuz, PKK ve FETÖ de aynı dertten muzdarip.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Çok ah aldın!.. (27.11.2024)
- Bu millet bu savaşa girmez (26.11.2024)
- Kendi silahını gömdü (23.11.2024)
- Onlara da yâr etmezmiş (21.11.2024)
- Bombayı kendisi koydu (20.11.2024)
- Haksız tartışma bu (19.11.2024)
- İsmet Özel, Seyyid Kutub ve molla (16.11.2024)
- Yemişim İran’ını (14.11.2024)
- Cübbeli Hocamın fakire cevabı (13.11.2024)
- Neden ağlıyorlar? (12.11.2024)