Ahmet Kekeç vaktiyle Ahmet Altan'ın Erdoğan hakkında yaptığı güzellemeleri bir bir hatırlattıktan sonra söyle demişti:
"Bunca yılın yandaşıyım, böyle bir 'Erdoğan güzellemesi' yazamadım. Böyle şeyler yazsaydım, insan içine çıkamazdım herhalde..."
"Figüran muhaliflerin" MansurYavaş'ı savunma tarzlarını görünce sevgili arkadaşımın bu sözünü hatırladım.
Mansur Bey'in bir işadamından 600 bin dolarlık "sahtesenedi" zorla tahsil etmeye çalıştığı iddiası karşısında...
"Allah'ını seven defansa gelsin" dercesine öyle panik yaptılar ki olursa o kadar olur!
Hani mesele "beka" değil, çöp toplamak falandı... Bu hiddet, bu asabiyet, bu panik nedir?
***
CHP'nin ve Meral Hanım'ın İP'inin resmi, HDP'nin de gayri resmi Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş her şeyden evvel senet mevzuunu inkâr etmiyor.
Sadece "sahte senet" olduğunu söylüyor.
Tamam, dediği gibi olsun. "Sizin ve diğer avukatların yanında imzalanan senet nasıl sahte olur?" demeyelim.
"Neden sözleşme yok?" da demeyelim. İzah edildiği gibi "vergivermemek içindir" (ne kadar ayıp) diyelim.
"Kodesten yer beğen, seni süründüreceğim, bitireceğim" gibi tehdit mesajlarını da hadi görmezlikten gelelim.
Lakin, şuncağızı da mı sormayalım: "Psikolojik hastadır, suçludur"dediğiniz şahıstan hangi hizmetinkarşılığında 600 bin dolar talepediyorsunuz?
***
Mansur Bey günlerdir kendini savunuyor ama bu soruya hâlâ cevap vermiş / verebilmiş değil.
Kendini savunuyor dediğim de alacaklı olduğunu söylediği şahsın hasta, sapık, manyak falan olduğunu iddia ediyor.
İyi de bize ne? Söz konusu şahısla "ticari ilişki" kuran sizsiniz...
Kaldı ki, iddia sahibine yanıt vermek yerine kişilik özelliklerinden dem vurmak "ad hominem" vakasıdır.
Yani, tipik bir mantıksalsafsatadır, Besim Tibuk olsaydı söz konususafsatanın vahametini "bu durumşuna benziyor" diye başlayarak şöyleanlatırdı:
"Sen şimdi bir köyün muhtar adayısın. Köyün deli kızı da kendisine tecavüz ettiğini iddia ediyor. Sen şimdi, 'o delidir, manyaktır, sapıktır' diyerek kendini aklayamazsın. Hele bir de ortada 600 bin dolarlık senet ve telefon mesajları falan varsa..."
***
Figüran muhaliflerin duygularını anlıyorum.
Mansur Bey hakkında "şüyuuvukuundan beter" onca iddianınseçim dönemine denk gelmesine isyanetmelerini de sempatik buluyorum.
Biraz daha kaptırsalar, Mansur Yavaş kazandıktan sonra bunları gündeme getirseydiniz diyecekler. Batı 4'üncü Ağır CezaMahkemesi'nin Yavaş hakkındakisoruşturma kararına ne diyecekler,bilemiyorum.
Aslında ben de isterim adaylarının kazanmasını.
Gençler unuttu 90'lı yıllarda CHP'li Sözen'in İstanbul'daki marifetlerini. Akmayan suları, çöp dağlarını, kirli havayı.
Biraz da 2019 Ankara'sından örnekler veririz, dert değil.
Hem 16 senede 10 seçime giren Erdoğan'a "diktatör" deme rezilliğinden de cibilliyetleri elverdiğince kurtulmuş olurlar.
Biliyorum...
"Eski Ülkücü'yüm ama CHP'li görünmek istiyorum, HDP oyları da yan cebime girsin diliyorum" modundaki Mansur Yavaş'a meftun değiller.
Tek dertleri, Başkan Erdoğan'a kaybettirmek...
Malumunuz, PKK ve FETÖ de aynı dertten muzdarip.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.