Hiçbir dönemde bu kadar hançer yemedik
Hemen belirtelim:
Daha sonra ikisi de FETÖ'nün yayın organlarından ayrıldılar.
Biri Erbakan'a da Milli Görüş çizgisine de öteden beri (en hafif ifadeyle) mesafeli; diğerinin hakkını teslim edelim; "Savunan adam" diye yazılar yazmış vaktiyle.
Geçenlerde...
Milli Görüş çizgisinde yayın yapmak amacıyla kurulan ama zamanla ortak noktaları, Erdoğan ve AK Parti karşıtlığı olanların arzı endam ettiği mecraya dönüşen (adı lazım değil) bir televizyon kanalında program yapmışlar.
Genç ve "sinsi" olanı pas verince, yaşlı olanı "28 Şubat döneminde bile kendimi bu kadar kısıtlanmış hissetmedim..." demiş.
Medyada epey konuşulmuştu hani.
Fakire soracak olursanız, hissiyat tartışılmaz. Nihayetinde adam hissediyor, "öyle hissetme" diyemezsiniz.
Lakin çok geçmeden aynı "hissiyatı" paylaştığı, yıllar yılı "gönül" ve "hizmet" verdiği kendi camiasıyla da bi şekilde yollarını ayırmış.
"Sinsi" ondan daha "hisli" olacak ki bunu bile, "bakın işte hissiyatında ne kadar da haklıymış" şeklinde değerlendirmiş.
Yani...
Başörtüsü yasağı, İmam Hatiplerin kapatılması, yaz aylarında çocukların Kur'an Kursu'na gitmelerinin yasaklanması, Erbakan'ın genel başkanlığını yaptığı Refah Partisi'nin kıstırılması...
Bugün illaki bir "kısıtlanma hissinden" bahsedilecekse...
28 Şubat sürecine karşı mücadele verenler değil, 28 Şubatçıların "kendilerini kısıtlanmış" hissetmesi doğaldır.
Aksi durum, ya bilemediğimiz gizli bir "hissiyatın" ifadesi ya da "hissiyat ayarlarının" dalaletidir.
Anlaşılan o ki...
Kamusal hayattaki "din ve vicdan özgürlüğünün" yansıması üzerinden değil, salt "ifade özgürlüğü" üzerinden 28 Şubat "benzerliği" kuruluyor.
O halde soralım:
"Kıstırılmış hissiyatınızı" dermeyan ettiğiniz o kanaldan, yaptığı bir program yüzünden kovulan o spiker çocuğun "hisli- duyguları" ne olacak?
15 Temmuz'dan önce de "diktatör" kampanyası eşliğinde Sayın Erdoğan hakkında, "kaçacak" diyorlardı.
Ne oldu?
"Mehmet Akif 2018 Türkiye'sinde yaşayamazdı" diyen o "sinsinin" abisi dahil FETÖ'cüler kaçarken, çıplak elleriyle tanklara direnen bu aziz millet Erdoğan'ı başkan seçti.
Ama hesapları bitmedi, bitmeyecek.
Abdüllatif Şener'leşmenin kol gezdiği bu "değişik zamanlarda" artık hiçbir şey bizi şaşırtmıyor.
Sinsiler fırıldaklarla fingirdeşiyor, AKP'liler de figüran muhaliflerle. Millet vatan derdinde bunlar para - pul, makam - mevki derdinde.
Bizim de hissiyatımız var abiler:
Hiçbir dönemde bu kadar hançer yemedik, hiçbir dönemde!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Çok ah aldın!.. (27.11.2024)
- Bu millet bu savaşa girmez (26.11.2024)
- Kendi silahını gömdü (23.11.2024)
- Onlara da yâr etmezmiş (21.11.2024)
- Bombayı kendisi koydu (20.11.2024)
- Haksız tartışma bu (19.11.2024)
- İsmet Özel, Seyyid Kutub ve molla (16.11.2024)
- Yemişim İran’ını (14.11.2024)
- Cübbeli Hocamın fakire cevabı (13.11.2024)
- Neden ağlıyorlar? (12.11.2024)