Bu nasıl yargı kararıdır ey erenler?
"İddia" dedik fakat...
Erciş'in, Eren Erdem'e yakınlığına / "aile dostu" olmaklığına bakacak olursanız kafanız karışır; neresi "iddia" neresi "ifşaat" kestiremezsiniz.
Yenilir yutulur iddialar da değil...
Birilerini intihara sürükleyecek denli provokatörlük yapmaktan tutun da dolandırıcılık, evrakta sahtecilik ve yüz kızartıcı sapkınlıklarına kadar bir yığın melanet...
Kuşkusuz bunların hepsi "iftira" da olabilir.
Lakin, CHP eski milletvekili, "kankasının" bundan 3 yıl mukaddem dile getirdiği bu iddialardan dolayı şekvacı olmamış.
Gelgelelim, gazeteci arkadaşımız Şükrü Sak sahibi olduğu internet sitesinde (www.nabizhaber.com) bu iddiaların üzerine gidince "dan" diye mahkemeye koşmuş.
"Ben kamu görevlisiyim, Şükrü Sak isimli kişi bana hakaret etti..." diyerek, Sak'ın cezalandırılmasını istemiş. (Orda burda matine- suare, "Türkiye'de basın özgürlüğü yok, gazetecileri içeri atıyorlar" diyen de bunlar ha!)
Mahkeme de bu isteği kırmamış, gazeteci Şükrü Sak'a 14 ay hapis cezası vermiş!
Bu arada, sayın mahkeme heyeti, 19 yıl hapis istemiyle tutuklu yargılanan Eren Erdem'in hâlâ "kamu görevi yaptığını" mı sanıyor, bilemiyoruz.
Mezkur "iddiaların" sahibi Eren Erdem'in "aile dostu" Emre Erciş sosyal medya hesabından şunu yazdı: "Herkes dişini geçirebildiğini ısırıyor. Eren Erdem beni değil Şükrü Sak'ı şikayet ediyor. Beni şikayet etse söylediklerimi mahkemede teyit etmek zorunda kalacağını biliyor (...) Davadan haberim olsaydı Şükrü Sak'a beni tanık yaz derdim."
E tabi yapar.
AİHM'nin malûm ve meşhur Thoma / Lüksenburg davasındaki kararıyla da sabit bir hak bu.
İşin tuhafı, mahkemenin gerekçeli kararında söz konusu iddiaları ortaya atanın Emre Erciş olduğu kabul ediliyor!
O vakit Şükrü Sak'a neden ceza veriliyor? Efendim, hakaret niteliğindeki ifadelere "iştirak" etmişmiş!..
Peki, iddia sahibi Erciş hakkında bir dava açılmış mı? Hayır!..
Madem öyle Şükrü Sak "neye iştirak etmiş" oluyor, söyler misiniz?
Anlaşılan o ki, söz konusu mahkeme heyeti, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2013/134 nolu kararındaki; "Sanık hakkında suçta tekerrür hükümleri uygulanacaksa, mutlaka bu hususa ilişkin savunmasının alınması gerekir" hükmüne de uymamış!
Neden acaba?
"Nasılsa Şükrü Sak 28 Şubat mağduru, bir de biz vuralım" diyecek halleri yok herhalde.
Biz de "yargı kararı" hakkında, Erciş'in deyimiyle, "herkes dişini geçirebildiğini ısırıyor" diyemeyiz.
E peki ne diyeceğiz bu garabete ey erenler?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Çok ah aldın!.. (27.11.2024)
- Bu millet bu savaşa girmez (26.11.2024)
- Kendi silahını gömdü (23.11.2024)
- Onlara da yâr etmezmiş (21.11.2024)
- Bombayı kendisi koydu (20.11.2024)
- Haksız tartışma bu (19.11.2024)
- İsmet Özel, Seyyid Kutub ve molla (16.11.2024)
- Yemişim İran’ını (14.11.2024)
- Cübbeli Hocamın fakire cevabı (13.11.2024)
- Neden ağlıyorlar? (12.11.2024)