‘Ucuz malın alıcısı çoktur evladım’
Ya bu çocuk nedir?
Türkçe yayın yapan ABD kanalında spikerlik yapan Portakal'ı diyorum.
Birileri "muhalifliğin" cefasını çekerken, anlaşılan bu çocuğa da sefasını sürmek kalmış.
"Sahte kahraman" mı desem, "profesyonel algı operatörü" mü, bilemiyorum. Belki de ikisi birden, belki daha fazlası.
Kimi zaman "akıllı robota" benzetiyorum. Bu çocuktaki "muhaliflik skalasındaki genişlik" kimsede yok...
Geçen gün baktım, "Andımız" üzerinden Bahçeli ve MHP'ye sallıyor.
Demek ki "Andımız" konusunda herkesten çok hassas!.. Lakin...
PKK konusunda daha da hassas. Hem de PKK'lı teröristlere, "Allah rahmet eylesin" diyecek kadar!
Hatta Ergenekon ve Balyoz mağdurları da seviyor. İşin tuhafı, Ergenekon ve Balyoz kumpasçıları onlardan daha çok seviyor. O kadar ki... Mehmet Baransu, Portakal'ın vefat eden babası için hatim indirdiğini, duasını da Portakal'a bıraktığını söylemişti.
Hatim duasını yaptı mı bilmiyorum.
Benim bildiğim, "Baransu'nun başına gelenlerin hukuki olduğunu düşünmek sadece hayal. Muhalifi bastırma yöntemi..." şeklinde bir tweet attı. Bununla da kalmadı.
Baransu'yu cezaevinde ziyaret etmek istediğini, Hidayet Karaca'nın da çok yalnız kaldığını belirtti...
Bi güzel de dua etti: "Mehmet'in ve diğerlerinin başına gelenleri Allah kimsenin başına vermesin..."
İki telefonunda da ByLock çıkan haber müdürünü (Ercan Gün) de muhakkak dualarından eksik etmemiştir...
Kimi zaman FETÖ'cülere böyle dua ediyor, kimi zaman da "Türkiye PKK'ya teşekkür etmeli" diyor. Fakat sıra Başkan Erdoğan'a veya Sayın Bahçeli'ye gelince her daim nefretle hareket ediyor.
Bir defasında, Bahçeli ile ilgili bir anket yapmış, "Kalp operasyonundan sonra sağlık gerekçesiyle genel başkanlığı bırakır mı?" diye sormuştu.
Erdoğan'a karşı da öyle sinsi bir nefret performansı sergiliyor ki, Fetullah'ın tüm şakirtleri toplansa o kadarını başaramaz.
Kendinden katacak bir şey bulamadığında da Mersin Şehir Hastanesi misali "üretime" geçiyor. Tam bir tokatçı. Erdoğan nefretiyle uyuşturulan "muhalifleri" her akşam tokatlayıp "reytingi" götürüyor.
Halkı sokak eylemlerine çağırıyor, eleştirilince de "canıma zarar geleceğinden korkuyorum" diyerek muhaliflerin duygularını tokatlıyor.
Sonra da kazandığı paralarla veya aldığı reytingle kurum kurum kuruluyor.
Felsefe hocamız merhum Buud Hayri Bey olsaydı, "Övünme evladım, ucuz malın alıcısı çoktur" derdi, biz ne desek bilmem ki.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Çok ah aldın!.. (27.11.2024)
- Bu millet bu savaşa girmez (26.11.2024)
- Kendi silahını gömdü (23.11.2024)
- Onlara da yâr etmezmiş (21.11.2024)
- Bombayı kendisi koydu (20.11.2024)
- Haksız tartışma bu (19.11.2024)
- İsmet Özel, Seyyid Kutub ve molla (16.11.2024)
- Yemişim İran’ını (14.11.2024)
- Cübbeli Hocamın fakire cevabı (13.11.2024)
- Neden ağlıyorlar? (12.11.2024)