ABD'nin 15 Temmuz 2016 işgal girişimini 1 Mart 2003 tezkeresinin Meclis'ten geçmemesinin intikamı olarak okumak mümkün mü?
Nerden baktığınıza bağlı...
Mesela, emekli Kurmay Albay ZiyaBurcuoğlu tastamam böyle okumuştu.
İllaki böyledir demiyorum, lakin mümkündür.
O netameli günleri hatırlayalım...
ABD diplomasiyi, nezaketi bırakmış el altından tehditler savurmaya başlamıştı.
Hatta aralık ayında şöyle demişlerdi: "Ya bu ayın 18'ine kadarMeclis'ten tezkereyi çıkartırsınızya da 50 yıllık dostluğu unutursunuz..."
Ecevit'in davet ettiği sömürge valisiedalı Kemal Derviş'in isteğiylebir gecede bilmem kaç yasa çıkartanMeclis'imiz koskoca ABD'yi mi kıracaktı?
ABD tezkerenin geçeceğinden emindi.
O kadar ki, 5 Şubat'ta İskenderun'da üs ve liman çalışmalarına başlamışlar, Güneydoğu'daki bazı illerimizde de depolar kiralamışlardı.
Sonuç? Umdukları olmadı; tezkere, Meclis'ten geçmedi.
İmdi, "15 Temmuz'daMeclis'in bombalanmasınınsembolik anlamı var" diyebilirmisiniz?
Şayet, Org. İlkerBaşbuğ gibi düşünüyorsanız,diyemezsiniz.
Zira o şöyle demişti: "Yapılan etkin propagandanında etkisiyle,tezkereningeçmemesinin sorumluluğuTürk SilahlıKuvvetleri'nin üzerineyıkıldı. 1 MartTezkeresi, TBMM'deyeterli kabul oyunualmış olsaydı, TürkSilahlı Kuvvetleri ve personelibugün karşı karşıya kaldığısorunlarla büyük ölçüde yüzyüze kalmayabilirdi..."
ABD ile TSK'nın arasını Meclisaçmış demek.
Yoksa... ABD ile TSK gül gibi geçinip gidecek, ihtiyaç hasıl olduğunda da "bizim çocuklar" başarmış olacaklardı.
***
Meclis'imiz tezkereyi geçirmemekle ABD'nin 50 yıllık dostluğunu unutmayı göze aldı.
Unuttuğumuz... Kore'de can vermek, 64'te Johnson Mektubu'yla ayar yemek; bir de bol bol süt tozu içmekti herhalde.
"Dostluklarını" unutmanın bedelini de askerimizin başına çuval geçirmekten terör örgütüne binlerce TIR silah yardımı yapmaya kadar ödetiyorlar.
Gerçekten böyle mi? Emekli Amiral Soner Polatdünkü yazısında "Balyoz'daki davave silah arkadaşım" dediği EmekliKurmay Albay İkrami Özturan'ın sitayişlebahsettiği kitabında, tezkere geçmişolaydı ABD 65 bin askerle ülkemizinişgal edileceğini vurguladığınıaktarıyor.
Bu mudur peki?
Bence ne o, ne bu!
Her şeyden evvel, bu ülke öyle 65 bin ABD askeriyle işgal edilemez. TSK üniformalı FETÖ'cülerin işbirliği hesaba katılmışsa o ayrı tabii.
***
Soner Polat "Çerçevelik bir yorum..." diyerek mezkûr arkadaşının şu satırlarını da alıntılamış: "Sonuçtahedefe konulan TSK ve cemaatbu süreçte yaşananlarla birliktefarklı bir konuma taşınırken,ülke de bambaşka bir rejimlebuluştu..."
Burada "çerçevelik" ne var anlamadım?
Son zamanlarda gerek "terör devleti İsrail" gerek Kudüs konusunda müthiş yazılar yazan Soner Polat'ın Balyoz'daki dava arkadaşı, "cemaatinfarklı bir konuma taşınmasından" (FETÖ olarak deşifre edilmesini kastediyor galiba) neden rahatsız olmuş?
ABD taşeronlarını tasfiye etmenin dışında ne olmuş da ülke "bambaşka rejimle" buluşmuş?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.