ABD'nin bölgeye müdahale ederken "terörle mücadele" veya "demokrasi götürme" retoriğini nasıl çalıştırdığını artık hepimiz biliyoruz. Suriye özelinde de DEAŞ'ı dillerinden düşürmemişlerdi.
Ürettikleri bu maymuncuk "sayesinde" hem uluslararası toplumda "İslamofobik algıyı" azgınlaştırmışlar hem de Suriye'nin kuzeyinde "İkinciİsrail"i kurmak yolunda taşları döşemişlerdi.
Unutmuş olamazsınız:
Önce DEAŞ'a alan açtılar, sonra da onların yerleştiği alanları temizleyip "kara ordumuz" dedikleri (ve binlerce TIR'lık silahla donattıkları) PKK'nınSuriye kolunu yerleştirdiler.
Peki son zamanlarda "terörden" özelde de DEAŞ'tan hiç söz ediyorlar mı?
Yok.
O halde soralım: ABD'nin İdlib ilgisi nedir, nedendir?
***
Hadi Almanya'yı anlıyoruz. Nihayetinde yaklaşık 1 milyonSuriyeli göçmen barındırıyorlar.
Takdir edersiniz ki, Türkiye'den sonra en büyük göçmen sayısıdır bu!
Haliyle, Almanya'nın Dışişleri Bakanı (Maas) düzeyindeki ilgisi gayet doğal.
Ya Jeffrey'nin derdi ne?
Sahi, ABD İdlib'de neyi kendine dert ediniyor?
"Muhalifleri" desem... Önce teşvik edip sonra yarı yolda bırakmadılar mı?
Baas rejiminin katliamlarını desem... Daha önce hangi katliam karşısında ne yaptılar ki?
Kaldı ki "kara ordularımız" dediği örgüt üzerinden Baas rejimiyle görüşmüyorlar mı?
İnsanlık dramı, katliamlar, yeni göçler falan desem...
Yok yok demesem daha iyi, zira komikliğin sırası değil.
***
ABD, İdlib'i Akdeniz'deki yığınağına gerekçe için mi araçsallaştırıyor yoksa Rusya'ya karşı pozisyon mu almak istiyor, tartışılır.
Ama bir şey var ki tartışılmaz:
ABD, Türkiye'nin kurduğu yeni "ittifakları" tarumar etmek istiyor. "Arap Baharı" denilen zamazingonun ardından Türkiye'nin Suriye'ye bilfiil müdahale etmesini çok arzulamışlardı.
Hatırlatmak isterim: Dick Cheney'nin ulusal güvenlik danışmanı John Hannah, "Erdoğan'ın,Türk ordusunu, Suriye'de süregelenkarışıklığı neticelendirmekiçin kullanmak istememesineObama'nın çok bozulduğunu" Foreign Policy dergisinde yazmıştı.
Tuzaklarına düşmemenin bedelini...
Taşeronları FETÖ'nün MİT TIR'ları kumpasıyla, Türkiye'yi uluslararası toplum nezdinde "terörü destekleyenülke" olarak ilan etmeye çalışarak ödetmek istediler.
Şuncağızı sormanın tam vaktidir: Suriye'de "muhalefetin" silahlı mücadeleye dönüşmesi için yırtınan Suudi Arabistan ve Birleşik ArapEmirlikleri, 15 Temmuz işgal girişiminden beri Türkiye'ye karşı nasıl bir pozisyon aldılar?
ABD'nin ekonomik ambargosuna en büyük desteği kimler veriyor?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.