Gel de şimdi rahmetli İdris Küçükömer'in "Türkiye'de solsağdır, sağ da sol" tezini hatırlama!
Erdoğan ABD'ye boyun eğmiyor, AB'yi iplemiyor...
Gerekirse kendi göbeğimizi kendimiz keseriz diyor...
Bütün dünya da bunu görüyor. Çin ve RusyaTürkiye'nin artık ABDİsrailekseninin "emireri" olmadığını memnuniyetleizliyor. SosyalistDevlet BaşkanıNicolas Maduro,"Venezüella'nın dostu ve yeni çok kutupludünyanın lideri CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan'ın törenine katılacağım..."diyerek Türkiye'ye koşup geliyor.
ABD bile saygı duymak zorunda kalıyor.
Başkanlık törenini Washington'dan izleyen Serdar Turgut bakınız geçen günkü yazısında ne diyor: "Türkiye'nin çok sevildiğinin söylendiği yıllarda da burada çalışıyordum ama o günler Türkiye'nin yönetimine böylesine saygı duyulmuyordu. Sevgi değil saygı önemli olduğundan bir dış muhabir/ yazar olarak naçizane ve saygıyla alkışlıyorum uzaktan Başkan Erdoğan'ı Türkiye'ye bunu sağladığı için..."
Gelgelelim...
Türkiye'de solcu geçinen ne kadar insan evladı varsa Erdoğan'a karşı olmakta adeta emperyalistlerle yarışıyor.
***
Şu hale bakın: Finans-kapitalin küreselağababaları Erdoğan'a karşı solcularımızda karşı.
ABD'nin taşeron örgütleri Erdoğan'a karşı solcularımız da karşı.
Böyle böyle "işbirlikçi" veya "bozguncu" hale geldiler...
Vaktiyle dağa taşa "NATO'ya hayır" yazıyorlardı. 15 Temmuz'daki NATO darbesini"ölümüne" durduran Erdoğan'a destekolacaklarına, "tiyatro" diyenlerle aynı safageçtiler.
"Kahrolsun ABD emperyalizmi" ve "Bağımsız Türkiye" sloganları dillerinden düşmüyordu. Başkan Erdoğan dillerinden düşürmediklerini bilfiil gerçekleştirdi, düşman oldular!
Hadi diyelim ki bunlar "Fetullahkapatması sosyalistler" veya telmaşaözgürlükçü solcular falan...
Peki, "komünistlerimize" ne oldu?
***
Başkanlık, emperyalist merkezler tarafından planlanan ve 16 yıldır adım adım hayata geçirilen gerici dönüşüm projesiymiş. Erdoğan "Başkan" olmakla 1923 yılında kurulan Cumhuriyet'i yıkmış...
Geçen gün açıklama yapan "TürkiyeKomünist Hareketi" böyle diyor.
Kimdirler, kaç kişidirler, nerde nasıl neden "hareket" ederler, bilmiyorum.
Fakat "eski deliklerden yeni bakışları" oldukça heyecanlı, isterseniz birlikte okuyalım: "Emperyalist işgale ve saltanata karşı kurulan 1923 Cumhuriyet'ini bitirenler ve yıkanlar bizzat işbirlikçi sermaye sınıfı, patronlardır! / Yeni bir Cumhuriyet ise, emekçilerin omuzlarında yükselecektir! / Yeni bir Cumhuriyet için sosyalist saflara!.."
Böyle devam ederlerse, "emekçileri" bilmem ama FETÖ'cülerden mebzul miktar saflarına koşar.
Üstelik, Fetullah da inanmadıkları öte dünyada (ahrette) onlara şefaat eder.
Hep komünistlere karşı mücadele edecek değil ya biraz da şefaat eder.
İşin ucunda "Erdoğan düşmanlığı" varsa onun için gerisi teferruattır; şakirt oldun yoldaş oldun fark etmez.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.