SALİH TUNA

Sözcü’nün PKK yandaşı ‘Atatürkçüleri

Küresel bozguncular, "dine karşı din" istiyorlardı, bir başka ifadeyle "Amerikancı İslam."
Fetullah'ı zaten bunun için Pensilvanya'ya çektiler.
"Dine karşı din" ihalesini de "yüklenici firma" olarak dünkü adıyla "Cemaat A.Ş"ye bugünkü adıyla FETÖ'ye verdiler.
Fetullahçılardan başka hiçbir yapıya "cemaat" denilmeyecek, sadece onların yaptıkları "hizmet"ten sayılacaktı.
İhaleyi aldılar ve ilk iş olarak, karşılarına çıkan "dindarları" olmadık kumpaslarla ya yok ettiler ya da kişilik suikastına uğrattılar.
Bunu öyle başardılar ki...
"Muhammedun Resûlullâh" demenin şart olmadığını, koşuldukları "dinler arası diyalog" gereği dile getirdiklerinde karşılarına (birkaç istisna hariç) çıkacak "dindar / muhafazakâr" kalmadı.
Fetullah'ın ifadesiyle "teknik nakavt" düzeyine ulaştıklarında da 17-25 Aralık'ta harekete geçtiler.
Başaramayınca, 15 Temmuz'da final yaptılar.
Sayın Erdoğan 15 Temmuz'da "ölümüne" yaptığı önderlikle sadece Türkiye Cumhuriyeti'ni kurtarmadı.
Dini ve dindarları da bu "dine karşı dincilerin" elinden kurtardı.
Aynı şekilde...
Türkiye'nin bekası için, Gazi Mustafa Kemal de Can'cık sürüsünün elinden kurtarılmalı.
Çünkü müstevliler dün "dinle" kandırıyorlardı bugün Atatürk'le kandırmaya çalışıyorlar.
O kadar ki, Çölaşan başta olmak üzere Sözcü'nün o çok "Atatürkçü" yazarları PKK yandaşı partiye açıkça oy istiyorlar.
Ne ki az kaldı, bunların da oyunu bitecek.
Ergenekon sanığı merhum bir babanın adı bende saklı eğitimci oğlunun dün bana gönderdiği mesaj bunun işareti: "Atatürk ile aldatmaya çalışanlar da Asumanlar da Tesev de kaybedecek... Tam Bağımsızlık ve Ulusal Egemenlik Kemalizm'in iki temel ilkesi... Babam bana öyle öğretmişti... İşbirlikçiler ve mandacılar çıldıracak... Bizi gettolar da birbirimizden ayıramayacaklar... Bunları, tüm vurgularınız ve inadınız için bir Kemalistin teşekkürü olarak değerlendirin lütfen..."
Dün Attila İlhan, Atatürkçülüğü "neo- mandacılığa" kamuflaj yapanların maskesini "Hangi Atatürk" kitabıyla indirmişti.
Bugün...
Amiral Soner Polat'lar, Nihat Genç'ler haykırıyor!
Tıpkı Nâzım Hikmet'in 1954'te Budapeşte radyosunda haykırdığı gibi: "Türkiye'de kime inkılâp düşmanı derler? (...) Kim Türkiye'yi Amerikalılara satmış ve satmaya devam etmektedir? (...) İşte bunlar vatan hainidir (...) Bunların haricinde kalan insanlar, dini kanaatleri ne olursa olsun, vicdani kanaatleri ne olursa olsun, hangi siyasi partiye mensup olurlarsa olsunlar; vatanını seven insanlardır (...) Bugün yapılan terör, Türk Milleti'ne karşıdır ve Türk Milleti'ni imha etmek için, yok etmek için yapılan terördür. Türk Milleti yok olmaz. Binaenaleyh, her şeye rağmen, Türk Milleti yaşayacaktır. Ve her şeye rağmen, biz 2. Milli Bağımsızlık Savaşından muzaffer çıkacağız..."
2. Milli Bağımsızlık Savaşı'ndan muzaffer çıkmamız için...
Her şeyden evvel, Mustafa Kemal'i "bölücülere" hizmet eden Sözcü tipi "Atatürkçülerden" kurtarmak zorundayız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.