Konvansiyonel medya da çok matah değil ama şu "sosyalmedya" nedir arkadaş!
Tezviratından pornografik tecessüsüne, bunu TT yapalım şunu linç edelim kampanyalarından haber dillerine kadar ikrah ettim.
Hele ki trolleri...
Nasılsa mahut mecra her duruma müsait ya kaptırıp gidiyorlar.
Bir haber patlattılar mı diyelim, sosyal medya davulcuları "hadi yayalım" diye anında başlıyorlar yaygaraya.
İçlerinden helal süt emmiş biri kalkıp dese ki, "tamam yayalımda, aslı astarı nedir;doğru mudur yanlışmıdır" uzaylı /çaylak muamelesi yaparlar:
"Ne yapacaksın aslınıastarını, yalansasilersin. Taş attında kolun mu yoruluyor..."Son 10 yıl boyunca MünirÖzkul'u kaç kez öldürdüler, sayısı bellideğil.
Öldürmekle de kalmadılar.
Hayatı filmleri faslından cenaze törenine, vasiyetinden taziyelere kadar bir yığın "hikâye" uydurdular.
Haberleri yalanlanınca da kuru bir özür bile dilemeden hiçbir şey olmamış gibi (dahası, yeni bir haber yakalamışçasına) yayımladılar.
Herkesi de yanılttılar.
Bundan 2-3 yıl mukaddem ZuhalTopal canlı yayında Münir Özkul'arahmet dileyince Münir Özkul'unvefalı kızı Güner Özkul "ölmedi ulanölmedi" yollu feveran etmişti.
Kaç kez babasının ölmediğini söylemek zorunda kaldığını eminim o da bilmiyordur.
Haberlerini yalanlamaktan Güner Hanım bezdi usandı fakat onlar yalan yazmaya doymadılar.
Zerre miskali utanmaları da yok.
Tam aksine işi "kültür - fizik" haline dönüştürdüler. Hem de "Münir Özkulöldü mü, ölmedi mi" başlıklı haberler yapacak kadar.
Ulan arkadaş bu nasıl dert, bu ne menem meraktır?
"Öldü" dediğin kaç yaşında olursa olsun, insandır. Ölüm de her gün inen mücmel ayettir.
Sorgulamıyor, hayatınızı gözden geçiremiyorsanız, hiç değilse "ölüme" saygınız olsun.
Nasıl demişti "EsenlikBildirisi"nde İsmet Özel, "Ölümgelir, ölüm duygusuna karşı saygısız..."Tek dertleri "tık" almak.
Şimdiye değin Münir Özkul'dan kaç "tık" kazandılar acaba?
Okurlara da saygıları yok.
Bir "tık" uğruna zırt pırt "öldü" haberini verdiğiniz insan çocukluğumuz, hiç ölmeyecek olan hatıralarımızdı.
Gözünüzü "tık" doyursun, öldü artık! Münir Özkul'u tiyatroda (Ortaoyuncular'da) 88'de Ferhan Şensoy'un "İstanbul'u Satıyorum" ve 90'da "Soyut Padişah"ta izlemiştim.
Herkes gibi sinemada MahmutHoca olarak da Yaşar Usta olarakda!
Bu yazıyı yazdım ya sosyal medya trolleri sağda solda fakire sallayacaklardır.
Sallasınlar...
Yaşar Usta gibi söyleyeyim:
"Gözümde pul kadar bile değerinizyok..."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.