Hadi birini öptüler ötekine ne oldu?
Şaşırdık mı, elbette hayır.
Fakat CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz'ın, "ABD'nin bütün Türkleri cezalandıracak vize kararını doğru bulmuyoruz" şeklindeki (ancak tescilli bir FETÖ'cüye yakışır) tavrına çok şaşırmıştık.
Haliyle...
"Konsolosluktan dönme bu milletvekili" kimdir, neyin nesidir diye merak ettik.
Meğer saçından topuğuna kadar "cevhermiş."
Musul Başkonsolosu iken DEAŞ tarafından kaçırılmış, eski başbakan Davutoğlu tarafından alnından öpülmüş, o da gitmiş CHP'den milletvekili olmuştu...
Durun, bitmedi.
Güneş gazetesi geçen gün, Öztürk Yılmaz adlı bu şahsın, DEAŞ tarafından kaçırılmadan 7 gün önce, ABD'nin Irak'ın kuzeyindeki askeri üs alanında FETÖ'nün imamlarıyla buluştuğunu (kuvvetle muhtemel alnını öptürdüğü) saptamış.
Demek ki...
ABD'nin vize yasağı üzerine yaptığı o tuhaf ötesi açıklama gayet anlaşılabilir bir şeymiş.
Zaten...
FETÖ kumpası sonucu hücrelere atılan Tuncay Bey'in cezaevinden çıktıktan sonra FETÖ'ye karşı zevahiri kurtarmanın dışında tepki göstermemesi beni ziyadesiyle şaşırtmıştı.
Cellatlarına âşık mı olmuştu?
Yoksa baştan beri onu yanlış mı tanımıştık?
Yetmezmiş gibi bir de PKK'nın malum partisine ve liderine güzellemeler yapması da neyin nesiydi?
Sorularıma cevap ararken Sabahattin Önkibar'ın Tuncay Bey hakkındaki iddiasını iktibas ettim.
Tuncay Bey aradı...
Söz konusu iddianın gerçekleri yansıtmadığını, Güler Kömürcü ile Serdar Sement arasında geçen bir telefon görüşmesine dayandırıldığını belirtti.
Fakir de ondaki akıl almaz değişikliğin garabetine örnek vermek sadedinde şuncağızı hatırlattım:
Dün gibi hatırlıyorum, 2007 seçimleriydi. Sahibi olduğun Kanaltürk televizyonunda canlı yayındaydın. O vakit de Erdoğan ve AK Parti'nin iflah olmaz muhalifiydin. Yüksek Seçim Kurulu yasağı nedeniyle sonuçları açıklayamıyordun ama AK Parti'nin müthiş biz zafer kazanacağını anlamıştın. Yüzün düşmüştü, lakin sevinecek de bir şey bulmuştun. Ahmet Türk'ün Genel Başkanı olduğu DTP'yi (dönemim BDP'si yani) ihsas ederek (mealen) şöyle diyordun: "Hani ayrılıkçı / bölücü bir parti var ya, Güneydoğu'dan tulum çıkartacağı söylenen parti... Bize gelen sonuçlara göre o da hezimete uğradı..."
Hülasa, dönemin BDP'si yerine AK Parti'nin kazanmasına çok sevinmiştin.
Üstelik o vakitler AK Parti, FETÖ'yü henüz "cemaat" sanıyordu. ABD ile de ilişkileri gayet iyiydi. (Dedim ya, yıl 2007 idi.)
Ne oldu da, dün dönemin BDP'sine tercih ettiğin AK Parti'ye bugünün BDP'sini tercih eder oldun?
Erdoğan ve AK Parti, ABD emperyalizmine diz çökmediği, FETÖ'yü yani gladyoyu tasfiye ettiği için mi?
Daha bitmedi...
Hem Tuncay Bey'in cevaplarına yer vereceğim, hem de sorularımı sürdüreceğim.
Çünkü mesele münferit değil, zihniyet meselesi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Onlara da yâr etmezmiş (21.11.2024)
- Bombayı kendisi koydu (20.11.2024)
- Haksız tartışma bu (19.11.2024)
- İsmet Özel, Seyyid Kutub ve molla (16.11.2024)
- Yemişim İran’ını (14.11.2024)
- Cübbeli Hocamın fakire cevabı (13.11.2024)
- Neden ağlıyorlar? (12.11.2024)
- Elemanın ekstrası var (09.11.2024)
- Tanrısına ne yaptıracak? (07.11.2024)
- Cübbeli Hocama hepyek soru (06.11.2024)