Cinnet hali mi? Takdir beklentisi mi?
Son dönemlerde artış gösteren şiddet olayları hepimizin dikkatini çekiyor muhakkak. Bazen öyle görüntüler geliyor ki, bunu insani değerler ya da vicdanla açıklamanın imkanı yok. Yere düşen birine atılan tekme atanlar, sokak ortasında kurşun yağdıranlar, öldüresiye dayak atanlar…
Bu örnekleri sıralamaya çalışsak epey bir zaman harcamamız gerekecek. Asıl soru şu bireysel de olsa bu örneklerdeki başroller nasıl böyle bir ruh haline bürünebiliyor?
Vicdanları yaralayan son görüntü Manisa'dan geldi. Manisa'da birçok kişinin gözü önünde hamile eşini öldüresiye döven bir adam. Basında da tartışma konusu olan bu son olay üzerine psikologlar, sosyologlar konuk alınıp hangi ruh haliyle bunun yapılabildiğini, bu yapılırken çevredekilerin neden engel olmadıklarını sorguladı.
Gelin bu durumu iki başlıkta irdeleyelim.
Birincisi bu tür suçlara karışanlar bir cinnet hali mi taşıyor, ya da biriktirdiği kini öfkeyi adı her neyse içindekini bu şekilde mi yansıtıyor?
Ya da bu olaylar sosyal medyada paylaşılmaya başlayınca mı bu kadar çok karşımıza çıkmaya başladı.
Şu bir gerçek ki, eşe karşı darp, kendinden güçsüz birini dövme, kesici alet ya da ateşli silahla işlenen suçların temelinde çevreden "onay alma, ego tatmini" gibi duygularının azımsanmayacak oranda yer tuttuğunu söyleyebiliriz.
Tekrar Manisa'da yaşanan olay üzerinden konuşmaya devam edecek olursak, herkesin vicdanını sızlatan görüntülerde, kimsenin müdahale etmemesi de bir o kadar şaşırtmıştı. Peki neden kimse müdahale etmedi? Aslında bu sorunun cevabı da basit. Pek çok kişi "aman başım belaya girmesin" diye bu tür olaylardan mümkün olduğu kadar uzak durmaya çalışıyor. En fazla 112 aranarak acil müdahale için yardım isteniyor.
Peki bu görüntülere neden olan olayların şüphelileri bunları yaparken cezasız kalacağını mı düşünüyorlar? Ya da bu cesaret nereden geliyor? Bu algının önüne geçmek için bir takım öneriler var. Cezaların daha da arttırılması gerektiği önerilerin başında geliyor. Yani ağır cezalar caydırıcılık için olmazsa olmaz.
Özellikle sosyal medyada sık karşılaşılan olaylardan biri de, işlenen suçun takdir görme beklentisi. Sosyal medya tabiriyle karşılıklı "gider" yapıp, ring tayin ettikleri yerde kavga görüntülerini kendi hesaplarından paylaşanların sayısı da az değil. Bu paylaşımlarla güya rüştünü ispat ve takdir edilme beklentisi oluşuyor,
Özetleyecek olursak, bu görüntülerin önüne geçmek için kötü örneklerin sosyal mecralarda denetiminin yapılması, işlenen suçun ise hukuk önünde cezasız kalmayacağının herkes tarafından bilinmesinin sağlanması gerekiyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sosyal medya kovboyları (21.11.2024)
- Delilden suçluya mı? Şüpheliden delile mi? (16.11.2024)
- Teknoloji ve konfor alanı (05.11.2024)
- Dolandırıcılar ve sinsi planları (19.10.2024)
- Her kayıp bir bilmece (09.10.2024)
- Yozlaşmanın getirdiği uçurum (05.10.2024)
- Madalyonun öteki yüzü (25.09.2024)
- Yeni soru işaretleri mi? Yoksa çember daraldı mı? (17.09.2024)
- KAYIPTAN CİNAYETE.. BİR VAHŞETİN ANATOMİSİ (12.09.2024)
- Bir garip soygun hikayesi (05.09.2024)