Gelişen teknolojinin insanoğlunun konfor alanını genişlettiği inkar edilemez. Gerek ulaşımda, gerek haberleşmede gerekse gıda ihtiyaçlarının giderilmesinde hiç olmadığı kadar kolay ve hızlı erişme imkanları elimizin altında. Öyle ya eskiden saatler süren yolculuklar, yeni yolların yapılması, gelişmiş otomobillerin yollarda yerini alması ve uçaklar uzun mesafeleri, saatlere kadar düşürmüş durumda. Haberleşmede de durum aynı, mektup ya da telgrafla yapılan yazışmalar ya da ticari anlaşmaları bir mail ile saniyeler içinde hayata geçirilebiliyor. Peki gıda sektörü. Burada da durum aynı, evde yemek hazırlamak yerine mobil uygulamadan bir "tık" ile hazır yemek kapınıza geliyor.
Sosyal medya ise hem kurumsal hem de bireysel ticari faaliyetler için adeta bir reklam verme mecrası. Şirketler buradan hizmet verdikleri sektörlerle ilgili reklamlarını yarabiliyor. Bireysel olarak da kullanıcılar evlerinde yaptıkları yemek ya da el işi çalışmalarını sosyal medya üzerinden satarak kazanç elde etme imkanı buluyor.
Buraya kadar her şey ne kadar güzel ve faydalı duruyor değil mi? Gelin bir de madalyonun arka yüzünden bakmaya çalışalım. Şu gerçeği unutmamak gerektiğini vurgulayalım. Konfor alanı arttıkça mutlaka bir güvenlik açığı olabileceğini unutmayalım Ya da şöyle diyelim, kötü niyetliler tarafından bu konfor alanı istismar edilebilir.
Nasıl mı? Yukarıda anlattığımız haberleşme ve iletişim alanındaki baş döndürücü gelişmeler hayatı çok kolaylaştırdığı gibi bir o kadar da hızlı yaşanmasına neden oluyor. Ticari faaliyetlerde yurt içi ve yurt dışı mail yazışmalarında dolandırılma ve mağdur edilme riski maalesef bir gerçek. Milyonlarca liralık anlaşmaların yapıldığı şirket anlaşmalarında, anlaşma yapan taraflardan birinin mailini ele geçiren dolandırıcı man in the middle yani "aradaki adam" taraflardan biri gibi yazışarak, söz konusu anlaşmaya ait para transferini kendi hesabına aktarabiliyor.
Hazır gıda sektöründe de son günlerde, kurumsal firmaların isimlerini taklit site yaparak, sahte QR Kod ile insanları dolandırmaya çalışıyorlar.
Bir diğer alan ise sosyal medya. Maalesef dipsiz bir kuyu olmuş durumda. Yine yukarıda bahsettiğimiz üzere kurum ya da bireylerin ticari faaliyetlerini yürüttüğü bu mecra da, kötü niyetliler tarafından adeta örf adet ve aile yapısına savaş açılmış bir alan olma yolunda ilerliyor.
Sosyal medya özellikle son dönemlerde istenilen her konuda algı yürütülebilen bir alana evrilmeye başladı. İnsanların mahremiyetine aldırış etmeden, kaynağı doğrulanmayan bilgiyi daha fazla tıklanma uğruna dolaşıma sokan hesaplarla dolu.
Özetle, kullandığımız telefondan bilgisayara, evlerdeki televizyonlardan akıllı robotlara kadar konfor alanını genişleten teknoloji, kötü niyetli kişiler tarafından maalesef insanların mağdur edildiği eşya ya da materyaller haline gelebiliyor. O yüzden, bazen konfor alanlarımızdan taviz vermemiz gerekebilir. Bundan taviz vermek istemeyenler ise bu teknolojiden faydalanırken, hesaplarının güvenliği için şifrelerini sık sık değiştirebilir. Mail güvenliği için muhataplarıyla teyitli görüşme yapabilir.