Sanal bağımlılık sarmalı
Bugün yazımızda anlatmaya çalışacağımız konu, daha önce gerek yazılı gerek görsel basında defalarca işlenen bir konu aslında. Fakat durum o kadar ciddi bir boyuta geldi ki, bu konuya yeniden parmak basmak ve bilinç eşiğini artırmak gerekiyor. Evet altını çizeceğimiz konu sosyal medya bağımlılığı ve beraberinde getirdiği kişilik bozuklukları, akran zorbalığı, depresyon hatta cinayete uzanan sarmal.
Ülkemizde telefon kullanma yaşı maalesef 3 yaşındaki çocuklara kadar inmiş durumda. Ağlayan çocukların susması için eline telefon verilmesi, ev işleri yaparken, çocuğun yaramazlık yapmasını engellemek için ne idüğü belirsiz içeriklerle dolu sosyal medya platformlarından videolar izlemesine izin verilmesi… bunlarla sınırlı mı? Keşke olsa ama sınırlı değil. Son dönemlerde bilgisayarda savaş oyunlarına olan ilgi ipin ucunun kaçtığını gösteriyor aslında. Bu oyunlar cep telefonlarında da yüklenmiş durumda. Küçük çocuklarda kendi telefonları yoksa bile anne babasının telefonuna yüklediği oyunlarla, kendilerini adeta bir savaşçı, rakip oyuncuyu ortadan kaldırmak için elinden geleni yapan bir oyun yıldızı sanmaya başlamış durumdalar.
Gerçek dünyadan öylesine uzaklaşan çocuklar var ki, gerçek hayattaki ormanlık alan, ya da binaların arasından oyunlardaki savaş figürlerinin çıkabileceği birer oyun mekanı gibi algılamaya başlamış durumdalar. Oyunlardaki karakterler çocukların psikolojik olarak ruhsal bozukluklarına neden olurken, kötü oyun karakterleri gerçek hayatta çocuğun korkmasına, her an karşısına çıkabilecek kaygısına bile neden olmakta. Öyle ki, bu durumdan etkilenen çoğu çocuk, yalnız kalma ya da odasında yalnız uyumaya bile çekinir durma gelebiliyor.
Oyunlarda görev adıyla verilen komutlar ne yazık ki bazen çocukları ölüme bile sürükleyebiliyor. Arkadaşını düşman ya da alt etmesi gereken bir rakip gibi görerek akran zorbalığının fitilini ateşliyor. Gelelim son olaya, Eskişehir'de elinde bıçakla canlı yayın açarak 5 kişiyi yaralayan saldırgan.
Konu şu an için emniyet güçleri tarafından titizlikle araştırılıyor. İlk akla gelen soru, bilgisayar oyunundan etkilenip böyle bir olay mı gerçekleştirdi? Yoksa başka bir planla, biri ya da birileriyle irtibat halinde mi?
Bir insan neden, durduk yere insanları vahşice bıçaklar? Psikolojik sorunlar mı var? Bütün bu soruların kısa süre içinde cevap bulacağı kesin.
Şimdi bütün yazdıklarımızdan ne gibi bir tümevarım çıkarabiliriz? Birkaç cümleyle ona da değinmeye çalışalım. Bilgisayar ya da telefon hem bizim hem de çocuklarımız için bir amaç değil, bilgiye ulaşmamızda bir araç olmalı. Çocuğun gelişimini olumsuz etkileyebilecek içeriklerle dolu platformlar kesinlik engellenmeli. Baskıcı bir ebeveynlikle değil, küçük kontrollerle çocukların bilgisayarda vakit geçirdiği siteler takip edilmeli. Bilgisayar oyunlarında birden çok kişinin takım halinde oynadığı canlı oyun sitelerinde, tehdit ya da başka olumsuz unsurla olup olmadığı mutlaka kontrol edilmeli. Özetle sosyal medya maalesef amacından farklı bir sürece evrilmiş durumda. Bu rüzgarın önünde durabilmenin tek çaresi de, bilinçli birey ve bilinçli ebeveyn olmak sanırım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sosyal medya kovboyları (21.11.2024)
- Delilden suçluya mı? Şüpheliden delile mi? (16.11.2024)
- Teknoloji ve konfor alanı (05.11.2024)
- Dolandırıcılar ve sinsi planları (19.10.2024)
- Her kayıp bir bilmece (09.10.2024)
- Yozlaşmanın getirdiği uçurum (05.10.2024)
- Madalyonun öteki yüzü (25.09.2024)
- Yeni soru işaretleri mi? Yoksa çember daraldı mı? (17.09.2024)
- KAYIPTAN CİNAYETE.. BİR VAHŞETİN ANATOMİSİ (12.09.2024)
- Bir garip soygun hikayesi (05.09.2024)