Son günlerde duymaya başladığımız akran zorbalığı özellikle aileler açısından can sıkıcı bir seviyeye ulaştı. Sık sık karşımıza çıkan bu durum, sadece okulda sınıf arkadaşları arasında sınırlı kalmıyor. Akran zorbalığı aslında hayatın her alanında kendini gösterebiliyor. Okulda arkadaşının saç şeklinden tutun dinlediği müziğe kadar birçok şekilde kendini gösteren "akran zorbalığı" bazen de şiddete dönüşebiliyor.
Bu durum sadece okulla sınırlı değil. Bazen okulda bazen sokakta bazen de bilgisayar oyununda karşımıza çıkabiliyor. Aynı mahallede doğup büyümüş, aynı parkta oyun oynamış çocuklar bile, zaman zaman akran zorbalığının öznesi olabiliyor. Oyun içinde başarısız gördükleri arkadaşları dışlanıp psikolojik şiddete maruz bırakılabiliyor.
Okullarda yaşanan üzücü örnekler üzerine bakanlık harekete geçerek bir dizi önlemler aldı. Sınıf öğretmenlerinin bu konuda çok daha duyarlı olması bu olayların önüne geçilmesinde önemli noktalardan birisi. Öğrencinin okuldan soğumasına neden olabilecek akran zorbalığıyla ilgili olarak, okul idaresi tarafından yapılan denetimlerde caydırıcılık açısından mühim noktalardan bir diğeri.
PEKİ AİLELER NE YAPMALI?
Ailelerin dikkat etmesi gereken en önemli hususlardan birisi ise, çocuklarının akran zorbalığına maruz kalıp kalmadıklarını bilmeleri... Çünkü çocuk bazen üzerinde hissettiği baskıdan dolayı bunu söylemeyebilir. Yapılması gereken çocukla okulda geçirdiği zamanlarda neler yaptığını sohbet eder gibi dinlemek. Sınıf öğretmeniyle konuşarak, belli periyotlarda çocuk hakkında bilgi almak. Çocukta dikkat dağınıklığı ya da daha önceki ders performansında düşüş olup olmadığını takip etmek gerekiyor. Dışarıda arkadaşlarıyla geçirdiği vakitlerinde, çocuğa baskı kurmadan takibi önemli. Ebeveynlerin çocuklarının bu süreyi nasıl geçirdiğini bir arkadaşı gibi dinlemesi de belli ipuçları verebilir.