Yüksek kar vaadi tuzağı son yılların en popüler dolandırıcılık yöntemlerinden birisi haline geldi. Saadet zinciri, ponzi, 1 koy 3 al...
İsimleri farklı ama amaç hepsinde aynı... Koparabildikleri kadar para koparıp sırra kadem basmak. Peki insanlar bu tuzaklara nasıl bu kadar kolay düşebiliyor? Aslında cevap çok basit insanoğlunun kolay ve zahmetsiz kazanç elde etme arzusu...
Bundan yıllar öncesinde saadet zinciri adı altında ne kadar insanın mağdur olduğunu, bazılarının yuvalarının dağıldığını, servetlerini kaybettiklerini okuduk basından. Son dönemlerde çok sık duyulan yöntemlerden birisi de ponzi. Yöntem çok basit... Sisteme sürekli yeni üye kazandırarak vaat edilen kar marjı üzerine kurulu. İlk üyelerin parası sisteme katılan bu yeni üyelerin yatırdığı paralardan karşılanıyor. Yani sisteme ilk para yatıranlara ödemeleri, yeni üye katılımı sağlandıkça devam edebiliyor. Bu sayede hem parasını alan, bir hizmet karşılığı olmadan yatırdığı paradan kar sağladığını düşünüyor, hem de yeni üyeler sistemin sağlıklı şekilde işlediğini ve kendilerinin de vadesi geldiğinde kar marjı ya da faiz olarak yüksek kazanç elde edecekleri hayaline kapılıyor.
Fakat gerçekte bir ürün satışı ya da hizmet karşılığı olmayan bu paralar bir artış göstermediği için, üyelere dağıtılacak ekstra bir gelir kalmıyor. O yüzden sürekli yeni üye katılımı gereken sistem, üye katılımı olmayınca çöküyor. Neticede hayallerin suya düştüğü, elindeki parasını da kaptıran onlarca mağdurun ortaya çıktığı bir fotoğraf kalıyor geriye...
YÖNTEMLER FARKLI AMAÇ AYNI...
Bir de internet üzerinden sahte link dolandırıcıları var. Yöntem yine çok basit, linke tıklayıp üye yapılıyorsunuz. Güven kazanmak için ilk etapta yatırdığınız para için bir kar veriyorlar. İşte tam bu noktada mağdurlar tuzağa düşüyor maalesef. Yatırdığı paradan kar marjı aldığını gören mağdur, daha büyük meblağlar yatırmaya başlıyor. Bu sefer dolandırıcılar devreye girip sizinle irtibat kurdukları telefonları ve internet sayfasını kapatıp topladıkları paralarla sırra kadem basıyorlar. Sözün özü, hizmet ya da ürün satışı olmadan kimse kimseye para vermez. Atalarımızın dediği gibi Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın...