Zaman ayarlı faaliyetler Ve takdir-i İlahi’nin gücü
30.05.2024, Perşembe
Cumhurbaşkanı TayyipErdoğan'ın büyük belâlarıdefetmesinde liderlik yeteneğininne kadar büyük rol oynadığı bilinenbir gerçek. Ancak "zaman ayarlısinsi faaliyetlerin" takdir-i İlahiile erkenden deşifre olmasının yadsınamazpayı olduğu da bir o kadar gerçek.17-25 Aralık (2013) emniyet yargıdarbesinin öne çekilmesi, 15 Temmuz(2016) hain darbe girişiminin plânlanansaatten önce başlatılması yakıntarihin en canlı örnekleri. Elbette altyapısıhazırlanmış, hükümeti devirmeyihedef alan, dış destekli bu kurgularakarşı konulması da her babayiğidinharcı değildi. Ki 2014 yılında kısa aralıklarlayerel seçimler ve cumhurbaşkanlığıseçimi yapıldığı hatırlanacakolursa... Görsel malzemesi, düzmecekayıtları ile bir büyük senaryo sahnelenerekmilletin kafasının karıştırıldığıo günkü ortamda bütün bunların,ülkenin geleceğini ve istikrarını saboteetmeye dönük faaliyetler olduğunuanlatmak, milyonları ikna etmek neredeyseimkânsızdı. Ve Erdoğan, milletinferasetine güvenerek bunu başardı.2016 yazında alçakça darbeye kalkışanları,demokrasi tarihinde ilk defamilletin gücü ile bastırabilmek, o dirayetigöstermek de sadece Erdoğan'ınmeziyetleriyle bütünleşik bir mucizeninözetiydi. Ve gelelim 2023 şartlarına...
CHP eski Genel Başkanı KemalKılıçdaroğlu'nun, 31 Mart seçimlerisonrası suskunluğunu bozması, yinebir büyük badirenin atlatıldığını, yinebu oyunu, Cumhurbaşkanının erkendenfark ettiğini gösteriyor. KemalBey'in, yabancı diplomatik misyonlaağırlık olarak Ankara'da gerçekleştirdiğigizli görüşmeleri, baştan sonratuhaflıklar zinciri içinde gelişen gizemliABD ziyaretini akılda tutacak olursak...6'lı Masa Formülü'nün siyaseten birzehirli sarmaşık misali büyütüldüğünüdaha iyi anlayabiliriz. Eski İP GenelBaşkanı Meral Akşener'in Mart2023'te o masadan kalkmasını, masayıdağıtacak ağır eleştiriler getirmesini,güvendiği dağlara kar yağınca istemeyeistemeye masaya dönmesini, yineAllah'ın bu milletin yüzüne bakmasınınbir hikmeti olarak okuyabiliriz.
Henüz ilk bölümünü izlediğimiz ifşaatın ilerleyen safhalarında, zoraki bir iktidar için verilen vaatlerin haddinin hesabının olmadığını daha iyi anlayabiliriz. Bırakın Zafer Partisi ile yapılan malûm protokolün sarsıcı etkisini, (o zamanki) HDP'ye sunulan tavizlerin neler olduğunu öğrendiğimizde bugünkü CHP'nin bir illüzyon olup olmadığını da çözebiliriz. An itibariyle... KemalKılıçdaroğlu-Ekrem İmamoğlu-ÖzgürÖzel siyasi üçgeni bize"Bermuda Şeytan Üçgeni" efsanesiniaratmayacak olaylar dizisininyaşandığını teyit ediyor. Geçici yerelseçim başarısıyla dahi bastırılamayan,entrikaya dayalı ilişki biçiminin, yarınülke yönetiminde söz sahibi olmasıdurumunda, hangi mahfillere ne sözlerverebileceğini varın siz hesap edin!
Yazının başında değindiğim "zaman ayarlı iş ve işlemlerin" farklı versiyonları ile daha bugünden güncellenmeye çalışıldığını söylemek bir kehanet olmaz. Sütre gerisinde duran, siyasi gibi hareket edebilen kimi bürokratlardaki durumdan vazife çıkarmaya meyilli karakterin hakiki manasıyla demokratik denetime alındığını söyleyemeyiz. Tam da bu nedenle... 2028 için vakitlice pozisyon almayı deneyenleri, kamuoyunu manipüle edecek tarzda doküman üretip yedekleyenleri, AK Parti-MHP işbirliğinin altını oymaya varan arayışları hafife alamayız. Özet... Makamını veya küçük iktidar alanını koruyup geleceğe yatırım yapanlar, kartlar yeniden dağıtıldığında tasfiye olacaklarını bilmeliler!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.