Türkiye'nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı'nın da içinde bulunduğu SpaceX'e ait uzay aracı, ABD yerel saatiyle 16.49'da (TSİ 00.49) NASA'nın Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'nden başarıyla fırlatıldı.
SpaceX firmasına ait Dragon kapsülünü Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) taşıyacak olan Falcon 9 roketi, canlı yayınlanan geri sayımın ardından yola çıktı. Uzunluğu 70 metre, çapı 3.7 metre ve yaklaşık 550 ton ağırlığındaki Falcon 9 roketi, alçak Dünya yörüngesinde 22 bin, durağan aktarım yörüngesinde 8 bin 300 ve Mars'ta 4 bin kilogram yük taşıma kapasitesine sahip. İçerisinde hava akımı olan basınçlı bölgesinde 7 kişi veya eşit miktarda yük taşıyabilen 8.1 metre uzunluğundaki Dragon kapsülü ise basınçsız arka bölümünde de yük taşıma özelliğine sahip bir uzay aracı olarak tasarlandı.
Gezeravcı, 14 gün boyunca ISS'de çeşitli bilim misyonlarını gerçekleştirmek üzere uzayda görev yapacak.
Ax-3 misyonunda ayrıca ABD ve İspanya'yı temsilen misyon lideri Michael Lopez-Alegria, İtalyan Hava Kuvvetlerinden Pilot Walter Villadei ve Avrupa Uzay Ajansı adına katılan İsveçli Marcus Wandt bulunuyor.
Hızı saatte 27 bin kilometreye sabitlenen Dragon kapsülü, 36 saat süren yolculuğun ardından yarın saat 13.15'te Uluslararası Uzay İstasyonu'na ulaşmış olacak. Daha önce ABD yerel saatiyle 17 Ocak'ta gerçekleştirilmesi planlanan fırlatma işlemi, SpaceX tarafından son kontrollerin tamamlanması amacıyla bir gün ertelenmişti.
'SİZİ YUKARIDAN ARAYACAĞIM'
Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın aralarında yer aldığı Ax-3 misyonunun üyeleri, uçuş öncesinde aileleriyle vedalaştı. Yumruklarını havaya kaldıran Gezeravcı, iki eliyle ailesine selam verdi. Ailesi ise Gezeravcı'nın "Nasılsınız?" sorusuna iyi olduklarını söyleyerek karşılık verdi. "Sizi yukarıdan arayacağım" diyen Gezeravcı, her şeyin yolunda olduğunu ifade etti. Astronotlar, aileleri ile hatıra fotoğrafı çektirdi.
İKİNCİ HEDEF İNSANSIZ AY MİSYONU
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ilk Türk astronotu Alper Gezeravcı ile görüntülü bir görüşme gerçekleştirdi. Sosyal medya hesabından Milli Uzay Programı'nın yeni hedeflerine ilişkin paylaşımlarda da bulunan Kacır, Gezeravcı'nın Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) 14 gün boyunca Türk bilim insanlarınca hazırlanan 13 bilimsel deney yapacağını bildirdi.
Bir yandan roket teknolojisinde Roketsan, Delta-V, TÜBİTAK SAGE gibi kurumlarda çalışmalar yürütülürken, bir yandan da insanlı uzay görevlerine başlamanın çok anlamlı olduğunu vurgulayan Kacır, "Gelecekte yerli uzay aracımızla insansız Ay misyonunu da gerçekleştireceğiz. Milli roket sistemlerimizle uzaya erişim kabiliyetimizi artıracak, kendimize ait bir uzay limanı kuracağız. Konumlama ve zamanlama sistemi oluşturan uydu takımlarını yerli üreteceğiz. Ve şimdi insanlı uzay araştırmalarına başlıyoruz. Bu, Türk milletinin ortak kazanımıdır. İşte o nedenle gurur duy Türkiye" dedi.
UZAY... TÜRKİYE İÇİN İLERİYE SAYIM!
HAFIZA derinliğimiz
"Uzay 1999" veya
"Uzay Yolu" dizilerine
kadar gidiyor. Oysa bugün bambaşka
hayaller, hatta gerçekler peşindeyiz.
Türkiye'nin uzay macerası
için Kennedy Space Center'dayız.
Biliyorsunuz, uzay yolculuğu için
nefeslerin tutulduğu bir geri sayım
anı yaşanıyor. Ama bu, Milli Uzay
Programımız için
"İleri Sayım!" Cape Canaveral Üssü'nün girişi
adeta,
"Roket Meydanı" gibi. Çoğu
orijinal, bazısı tıpkı yapım uzay araçları
elbette ilgi çekici.
Ama bunlardan
biri diğerlerinden farklı.
SpaceX Falcon9! Yani uzaya erişimi kolaylaştıran,
maliyetleri düşüren, uzay
ekonomisinde çığır açan roket.
Falcon9, uzaya gidip dönebilen özelliği
ile tasarım ve teknoloji harikası.
İşte bizim gördüğümüz roket, o
ilk yolculuğun tüm izlerini, islerini,
yorgunluğunu taşıyor ve Kennedy
Uzay Merkezi'nde sergileniyordu.
Astronotumuz
Alper Gezeravcı'yı bu roketin geliştirilmiş
versiyonu Uluslararası
Uzay İstasyonu'na götürecek.
Yıllarca,
Atatürk'ün
"İstikbal Göklerdedir" mesajı ile büyümüş bir
kuşak, maalesef sadece
sloganlara hapsedildi.
Slogan siyaseti yapanlar
ve bunların türevleri
bugün de iş başında.
Tarihi uzay adımını
küçümseme yarışında.
Şimdilik bu tespitle
noktalayalım. Ve teşekkürler
Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan...
Gözümüzü yeniden gökyüzüne
ve uzaya da çevirdiğin,
Teknofest gençliğine heyecan
aşıladığın için...