Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin astronomik ücretler ödediği konserler konuşuluyor.
Bu yoklukta konuşulmayacak gibi de değil.
Medyada yer alan haberlere göre Ebru Gündeş'in 69.5, Mor ve Ötesi'nin 71, Mert Demir'in 10 milyon lira aldığı öğrenilen olayda, Candan Erçetin ve Murda'ya 80 milyon TL ödendiği ortaya çıktı.
Neresinden tutsan elinde kalacak bir skandal.
Ankaralının parasını, şarkıcı piyasasında bile hayret uyandıran bu astronomik sahne ücretleriyle çarçur ettilerse felaket. "Sanatçılara ödedik" diyerek cebe indirdilerse ayrı felaket.
Zira Mor ve Ötesi grubu yazılı açıklamada, "Biz böyle bir para almadık. Mansur Yavaş'ın kamuoyunu ayrıntılı biçimde bilgilendireceğine inanıyoruz" diyor.
Mansur Yavaş ise yönettiği belediyeden çıkan milyonlardan habersiz olmalı ki "Heyet kurduk, araştırıyoruz" diyor.
Ancak Yavaş'ın soruşturması ne kadar sağlıklı yürür orası belirsiz... Zira dün ABB Grup Başkanvekili Ertan Işık, basında yer alan iddiaları dile getiren meclis üyelerine, "Rahatsızlığınız 19 Mayıs'tan, 29 Ekim'den" diyerek, Uğur Mumcu'nun şu sözlerini tasdik ediyordu:
"Bu memlekette banka soyarken kar maskesi, ülke soyarken Atatürk maskesi taktılar."
Kaldı ki iddiaları ortaya çıkartan ve manşetlerle gündemde tutan da Atatürkçü geçinenler.
Sözcü'den, bir süredir kuyruğuna takıldığı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na çalışacak "Nefes" isimli gazete- TV'ye geçmek için ayrılan Soner Yalçın mesela.
Namı diğer "karanlık oda" isimli sitesinde Mansur Bey'e gâvura vurur gibi vuruyor. Yavaş'ı bir gün Saray'ın adamı ilan ediyor, ertesi gün de Bahçeli'nin CHP'deki Truva atı. Boş zamanlarında da İmamoğlu'nun diğer rakibi Özgür Özel'e diyemediklerini kaleme almakla meşgul.
Kendi sitesinde, kendi yazısıyla ilgili yaptırdığı son haberin başlığı, işine kendini biraz fazla kaptırdığının kanıtı:
"Özgür Özel'e yanıtı Soner Yalçın verdi: Utangaç açılımı."
Bu işi de köpürtenlerin başında karanlık sitesi geliyor.
Kamu kaynaklarına "duyarlı" bu arkadaşın, Ankara'daki skandala "devede kulak" dedirtecek İBB ile ilgili iddialarla ilgili tek bir yazı yazdığını gördünüz mü?
***
TROLLERLE OTURUP KALKARSANIZ OLACAĞI BUDUR ÖZGÜR BEY
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sokak röportajında AK Partili seçmene ağır hakaretler eden bir trolü İzmir Fuarı'ndaki CHP protokolünde ağırlamış ve eleştirilerin hedefi olmuştu.
Özel geçtiğimiz gün partisine yakın bir televizyon kanalında bu olayla ilgili olarak "Hata" dedi, şunları söyledi:
"O gün fuar açılışı var, konuşma yapacağım. Yanımda boş koltuk vardı. 'Size bir sürpriz var' denildi ve geldi, Dilruba geldi oturdu. AK Parti'ye hakaret ettiği düşünülen birisinin protokolde sözlerini düzeltmeden oturmuş olması yanlış oldu. Gönül kırdı. O yanlışa ben de ortak olmuş oldum. Sakin sakin düşünüp, seçmenle helalleşseydi, sonra gelip en başköşeye otursaydı. O söylem düzelmeden o şey gerçekten yanlış oldu."
CHP tarafından sırtı tapışlanan trol ise ana muhalefet liderine şöyle yanıt verdi:
"Yuhhh Yalana Gel. Ben mi sürpriz yapmışım. Allah'tan telefon kayıtları denen bir şey var. Kahve içmeye diye gittik, ısrar üzerine protokol çıktı. Ben de kendisi bana geldi ayıp olmasın diye çıkalı 1 gün olduğu halde kabul ettim."
Eyvahlar olsun!
Özel'in bir hatasından ötürü samimiyetle özeleştiri vermesi elbette takdire şayan. Ancak oturduğu koltuğu böyle bir rüküş diyaloğun muhatabı yapması üzücü.
Yerinde olsam, kendisini bu işe ikna eden danışmanlarına artık "Ne yiyelim?" diye bile sormam.
***
HOLLANDA'DA BİLE...
Hollanda'da Filistin bayrağına saldıran İsrailli taraftarlara meydan dayağı atılmasını ülkenin Temsilciler Meclisi üyesi faşist Geert Wilders şöyle yorumluyor:
"Avrupa'nın Gazze'si olduk. Filistin bayraklı Müslümanlar, Yahudileri avlıyor."
Rüzgâr eken fırtına biçer. Evet, Hollanda'da da.
***
SİNSİ, HARRİS'TEN DAHA FENA OLDU
Trump'ın zaferi, sahnedeki rakibi Kamala Harris'ten daha çok, sırtından ter gelene kadar seçim kampanyasını sürdüren Obama'yı yıktı.
Harris yine her zamanki gülümsemesiyle Trump'ı arayıp tebrik ettikten sonra yenilgiyi ancak kabul etti. Şimdi de "İktidarı barışçıl şekilde devretmek gerekir" türünden eşeğin aklına karpuz kabuğu düşüren açıklamalar yapıyor.
Hayırdır, öyle bir tehlike mi var?