Bir yuvarlak masa başında toplanıp yemek yiyip dağılıyorlardı. Çok değil henüz 8 ay önce seçime ittifak yaparak girmişlerdi. Kazansalardı ülkeyi koalisyon halinde yöneteceklerdi.
Şimdi her biri yalnız yiyor.
Masanın müstakbel cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu Ankara'daki ofisinde takılıyor. Siyaseti bırakmadım diyen Kılıçdaroğlu kendisini koltuğundan edenlere 31 Mart için hazırladığı intikam yemeğini soğutmakla meşgul.
Cumhurbaşkanı yardımcılığı vaad edilen Ali Babacan da siyaseti parlamento dışından takip ediyor. Oyuyla Meclis'e 15 milletvekili soktuğu CHP'nin karşısına İstanbul da dahil belediye başkan adayları çıkartıyor.
6'lı masanın diğer cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ahmet Davutoğlu'nun durumu da farksız. Hatta işi bir adım ileri götürüp Mardin'de AK Parti'nin Belediye Başkan adayı Sayın Abdullah Erin'i destekleyeceklerini açıkladı.
Elindeki avucundaki seçmeni Yeniden Refah'a kaptıran masanın "bilge cumhurbaşkanı yardımcısı" Temel Karamollaoğlu'nun ise sesi bile çıkmıyor.
Masanın en önce isyan bayrağını çeken mağduru Meral Akşener'i de biliyorsunuz. Her gün bombalamaya devam ediyor.
Dün de birkaç ay önce sarmaş dolaş olduğu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na şöyle sesleniyordu:
"Mesela eli genel merkezlerinde gözü başka mevkilerde, boş zamanlarında da İstanbul'da olanlar bu şehri yönetemez. yönetemez... Gelin artık İstanbul'u şahsi saplantısı haline getirenlerin neden olduğu bu vasatlık son bulsun. İstanbul'u kendi kariyerleri için zıplama tahtası haline getirenlerin çıkardığı gürültü İstanbul'un sesini daha fazla bastırmasın."
Gel de 28 Mayıs'ın ardından yoluna çizdiği istikamette ilerleyen Erdoğan'ın 6'lı masa günlerinde soğukkanlı bir şekilde gülümseyerek yaptığı o konuşmayı hatırlama:
"Türkiye yeni yönetim sistemi ile özellikle söylüyorum bunların parlamenter demokrasi, bu tür palavralarına aldanmayın. Buradan bir şey çıkmaz, buradan bol bol masada toplanıp dağılmak çıkar. İranlıların güzel bir sözü var Nişestend u goftend u ber-hastend, oturdular konuştular dağıldılar. Bunların durumu bu."
***
ÖZGÜR ÖZEL 6'LI MASADA TEK BAŞINA RUH ÇAĞIRIYOR
Dün Ankara'da bomboş bir salonda partisinin adaylarını tanıtan Özgür Özel'in "CHP'nin seçime ittifaksız girdiği zannedilmesin" şeklindeki sözleri kafaları karıştırdı.
Zira Özel'in 5 yıl öce CHP'nin içinde bulunduğu ittifak diye bahsettiği masanın tüm aktörleri 6'lı masadan "pişmanlık" diye bahsediyorlar.
İçinde ittifak geçen cümleler kuran sadece Kandil.
Esenyurt gibi HDP'nin güçlü olduğu bazı ilçelerde HDP ile yaptıkları ittifaktan bahsediyor olmalı.
***
LAHEY'DEKİ DAVAYI GÜNDEMDE TUTMALIYIZ
Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'in, işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alınacağı duruşmalar bugün başlıyor.
6 gün sürecek duruşmalarda 52 devlet İsrail'in Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki neticelerine ilişkin 30 dakikalık beyanlarda bulunacak.
Türkiye'nin Dışişleri Bakanlığı tarafından gerçekleştirilecek sunumun tarihi 26 Şubat.
***
RAMAZANDA ZAM YAPMASINIZ ÖLÜR MÜSÜNÜZ?
Raflarda günlük değişen etiketleri maliyetlerle izah etmek mümkün değil. Kim kime tutturabilirse.
Evet, piyasa serbest. Hatta fazla serbest. Anlı şanlı holdingler, aralarında anlaşıp gözümüzün içine baka baka piyasadaki fiyatları belirliyor.
Ne var ki hiçbir şey alternatifsiz değil. Ben yıllardır alışveriş yaptığım marketi, manavı, kasabı, bakkalı, lokantayı zamda kantarın topuzunu kaçırdıkları için değiştirdim. Daha ucuz satanı, makul karla çalışını teşvik etmek için elimizden başka ne gelir?
Dün her yerde haberdi. Tanınmış bir bakliyat ürünleri toptancısı Ramazan ayı boyunca ürünlerine zam yapmayacağını duyurdu.
2022'deki yüzde 7'lik KDV indirimini de tüketiciye yansıttığını duyuran firma Ramazan ayı boyunca fiyatlarını sabitledi.
Demek ki mümkünmüş.
Ramazan ayı için tonlarca para harcayıp "manevi reklamlar" çeken firmalara duyurulur.