İmamoğlu-Chilcott görüşmesini İngiliz devleti biliyor ama...
29.01.2022, Cumartesi
Bugün İstanbul üzerinden yürütülen tartışma, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun belediyecilik başarısızlığını çoktan aşmış durumda. İşin siyasi yanını, İmamoğlu ve ekibinin daha ilk günden "omakama" hazırlandıklarını açıklanmalarıyla biliyoruz. Bunu da hiç saklamadılar zaten.
Ama şimdi olay uluslararası bir boyuta ulaşarak "milli" bir mesele haline geldi. Bunu da bizzat İmamoğlu, ikinci kez Birleşik Krallık Türkiye Büyükelçisi DominickChilcott'la buluşarak yaptı.
Doğrusu bir belediye başkanının herhangi bir ülkenin büyükelçisiyle görüşmesinde sakınca yok ve bugüne kadar da böyle bir problem yaşanmadı.
Şimdi yaşanmasının nedeni ise İmamoğlu'nun bu meseleyi İstanbul'un kara teslim olduğu bir günde yapması, ardından görüşmeyi saklaması ve giderek de gizemli hale getirmesiyle oldu. "Görüşmeyi neden ertelemedi,neden ekibi ve fonladığı medyadakidostları rezilliği göze alarakyalana sarıldı" gibi soruları biryana bırakalım, İmamoğlu'nun kendinisavunurken büyükelçi ile görüşmesineilişkin söylediği şu sözleri kafalardasoru işareti yarattı: "Bir İBB Başkanı'nın karlamücadele kadar dünyanın bu tarzülkelerinin büyükelçileriyle ilişkikurması da sorumluluğudur."
İmamoğlu görüşmeyi, İstanbul'uteslim alan karla mücadele kadarönemli ilan edince ister istemez omasada ne görüşüldüğü de merakedildi. Ama nedense görüşmenin içeriğineilişkin İmamoğlu ayrıntı vermedi.
İyi de bir belediye başkanı nihayet bir büyükelçiyle, kardeş şehir, altyapıyatırımları veya ortak kültüreletkinlikler dışında ne konuşabilir ki açıklanmasın?
Şu daha da ilginç değil mi? İngiliz Büyükelçi Dominick Chilcott, bir devlet görevlisi olarak görüşmelerini mutlaka devletine bildirmek zorunda. Yani o gece Kahraman Balıkçı'da İmamoğlu-Chilcott görüşmesini içeriğini şu an İngiliz devleti biliyor. Ama ne yazık ki İstanbullular bilmiyor. Başkanların devlete bilgi verme yükümlülüğü olmayabilir ama halka var.
İşte bu gizemli durum ve son dönemde muhalefet aktörlerinin özellikle İngiliz büyükelçi ve konsoloslarıyla sık sık görüşmeleri, akla ister istemez 2023 seçimlerini ve Millet İttifakı adayına dış desteği getiriyor. Bu da durduk yerde akla gelmiyor tabii. Bir geçmişi var. Daha önce ABD Başkanı Biden'ın söylediği, "Erdoğan'ı yenmekiçin muhalefeti desteklemeliyiz" sözü unutulmadı. Siyaseten daha ağır olanını ise CHP Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı LütfüSavaş söyledi: "Cumhurbaşkanı adayı sadecebaşarı, sadece birikimle olmuyor,ulusal ve uluslararası kararvericilerin işaret edeceği bir insanıyapacaklar."
İmamoğlu'nun giderek artan gizlikapaklı ilişkileri sadece kamuoyundadeğil, CHP içinde de soru işaretlerineyol açtı. Bunun görünennedeni, CHP Genel Başkan KemalKılıçdaroğlu ile yaşadığı adaylıkrekabeti. İmamoğlu, bu rekabetiİyi Parti-HDP ve dış destekle aşacağıhesabını yaptı. Ancak daha önce deyazdım, karşısında hesaba katmadığıCHP'deki güçlü aktörleri tek tek elimineeden bir Kılıçdaroğlu var. Ona veonu CHP Genel Başkanlığı'na taşıyangüce karşı bir şey yapması hiç kolaydeğil. Bu yüzden İmamoğlu'nun,"Fotoğraf nasıl çekildi, MOBESEgörüntülerini kim sızdırdı?" diyeferyat edip durması boşuna... O feryatlarıCHP Genel Merkezi'nde kimlerinpaylaşıp paylaşmadığına baksa,nasıl bir kurguyla karşı karşıya olduğunugörecek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.