İYİ Parti'ye neden "proje partisi" dendiğini anlamak için toplama aktörlerine bakmaya gerek yok, Meral Akşener'i izlemek yeterli. Her sözü ve her davranışıyla kendisinde bir "lider kumaşı" olmadığını ortaya koyuyor.
Halkla ve esnafla sürekli kavga ediyor.
Yalan iddialarla sefalet tellallığı yapıyor. Bir gün FETÖ'cülere selam çakıyor, bir gün Demirtaş'a sahip çıkıyor, bir gün HDP'yi PKK'nın yanına konumlandırıyor. Bir başka gün ise aynı HDP için "Kriminalize ediliyor" diyen danışmanı Aytunç Çıray'a tepki vermiyor.
Ama hiç vazgeçmediği bir şey var: İmamoğlu'nu övmek... "Ajans" bile onun kadarını yapmıyor, yapamıyor.
Peki, Akşener bunu neden yapıyor?
Birkaç neden sayılabilir. İlki kendisinden bir şey olmayacağını biliyor. Çünkü 2018 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olarak bunu denedi ve boyunun ölçüsünü aldı. O seçimlerde partisinin bile gerisinde kaldı.
İkincisi kendisi olamıyorsa, kendisine en yakın birinin aday olmasının hesabını yapıyor. O yakın isim de İBB Başkanı Ekremİmamoğlu... Bu ikili arasında "özel birilişki" olduğunu geçen haziran ayında ele almış ve şunları yazmıştım: "Aralarında çok özel ve siyasibir ilişki olduğu gizli saklı değil.Akşener'in yakın çevresine, zamanzaman 'Ekrem benim oğlum gibidir'dediği konuşuluyor."
Akşener'in bir süredir İmamoğlu ile ilgili özel bir strateji izlediği çok açık. Şimdi bunu bir adım ileri götürerek, onu "Fatih" ilan etti. Tabii bugün onu Fatih ilan ettiğine göre yarın da cumhurbaşkanı adayı ve "lider" ilan etmesi kaçınılmaz.
Akşener bu hamlesiyle kendisinin başaramadığı birkaç şeyi başarabileceğini umuyor. En başta da aday olma ihtimali konuşulan Kemal Kılıçdaroğlu (Çünkü onun kazanacağına inanmıyor) ile "nefret" ettiği Mansur Yavaş'ın önünü kesmek istiyor.
İşin arka planında bir hesap daha var: İmamoğlu etrafında CHP ve İP'i de aşan yeni bir siyasi yapı oluşturmak. Hatırlarsanız bir ara, Fransa'daki MacronModeli bizde de çok tartışıldı, Tıpkı onun gibi bir İmamoğlu modelinden söz ediliyor. Aslında İmamoğlu'nun da buna hazırlandığını, İstanbul Büyükşehir'de CHP kadrolarını dışlayan yeni bir kadrolaşmaya gittiğini herkes biliyor ve görüyor.
Bu açıdan Akşener'in 30 Ağustos konuşması tesadüf değil ve yeni bir "projenin" işareti. Ama şunu da söyleyelim: Akşener, Kılıçdaroğlu'nu ekarte edip Mansur Yavaş'ı denklem dışına iterken baltayı da taşa vuruyor.
Bu da onun "lider kumaşı"na sahip olmadığının bir başka kanıtı.
Bakın Akşener, İmamoğlu'nu överken nasıl tarihi bir hata yapıyor: "Bizans'a, Avrupa'ya rağmen,Haçlılara rağmen ya İstanbul'u alırımya İstanbul beni alır. İki kararlı liderve İstanbul alındı." Akşener'in ne dediğiçok açık değil mi? Ona göre, arkasındaTürkiye genelinde AK Parti'ye destek veren20 milyon seçmen "Bizans ve Haçlı"ama FETÖ'ye, PKK'ya ve küresel dostlaratek söz söylemeyen İmamoğlu, FatihSultan Mehmed... Bu sadece AK Partitabanından değil, CHP ve İP tabanındanda ciddi tepki alır. Bu sonuca, Akşener'inİmamoğlu aşkı mı, Yavaş nefreti miyoksa projenin "sipariş" verilmesi miyol açtı bilemem ama şunu biliyorum: Buaçıklama Millet İttifakı'nda bir kırılma yaratacakve sular durulmayacak...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.