Her yıl ağustos ayında orman yangınlarının olması şaşırtıcı değil. Geçen yıl da yine aynı ayda 8 büyük orman yangını oldu ve benzer tartışmalar yaşandı.
Ancak bu kez durum biraz farklı... Hem doğal hava hem de siyasi hava geçen yıla göre çok daha sıcak ve gerilimli. Bunun bir nedeni "şüpheli" yangınlarsa bir diğer nedeni de o yangınları iktidar basamağı yapmak isteyen muhalefet ve körleşmiş aydınlar.
Tabii böyle bir zeminde Türkiye'ye pusu kurmak isteyen kirli güçler de var. Onlar da hemen devreye girdi: "HelpTurkey, Global Call..." diyerek ortalığı velveleye verdi.
Böylece "Türkiye yanıyor, mevcut iktidar önlem alamıyor" diyerek dünyayı yardıma çağırdılar.
Siyasetçisinden sanatçısına binlerce insan -bir kısmı iyi niyetle de olsa- bu çağrıyı paylaştı.
Peki, kimdi bu çağrıyı yapanlar?
Üzerinden birkaç gün geçmesine rağmen ne çağrıya sahip çıkan bir kurum oldu ne de bir kişi. Sahte bir veya birkaç hesap dışında ortada hiçbir şey yok.
Şaşırtıcı değil mi? Acaba neden böylesine insani ve doğaya sahip çıkan bir çağrıyı(!) yapanlar kimliklerini saklar? Çünkü amaç yardım falan değil, algı oluşturmaktı.
İşin operasyon kısmı da tam burada devreye girdi. Çünkü içeride o algıyı satan alacak bir sosyoloji ve tezgâhı görmezden gelecek "hesapçı" bir siyasetçi sınıfı vardı.
Öyle ki hiçbiri de, "Bu çağrıyı kimyaptı?" sorusunu sorma gereği duymadı.Tam tersi, destek veren açıklamalar geldi.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğludahil yangınla ilgili konuşan her CHP'li, oçağrıyı yapanlara paralel bir yaklaşım sergiledi.
En şaşırtıcı olan da CHP'nin Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı MuhittinBöcek'in açıklamasıydı: "Gündoğmuş'ta yangın şehreindi. Ne olur buraya uçak gönderin.Helikopter gönderin. Bütün yetkilileresesleniyorum. Yanıyor insanlar."
Konuşma sırasında yayına helikopter sesinin girdiği ama sonradan o sesin kesildiği bile konuşuldu. Böcek'in bu konuşması en çok da hemşerisi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nu şaşırttı. Çavuşoğlu şöyle diyordu: "Başkan Böcek'in 'Uçak, helikoptergönderin' demesi ve panik yaratmasıdoğru değil. Muhittin Bey'e hiçyakışmadı. Genel başkanına ve o partidenmilletvekillerine yakışır amakendisini tanıdığım için ona yakıştıramadım."
Aslında sadece Böcek değil, yangın bölgesine gelen her CHP'li benzer şeyler söyledi. Onlara göre, uçak, helikopter, TOMA, asker ortalarda yoktu ve devlet yangınlara müdahale etmiyordu.
Hakkını teslim edelim, "yapılanlarıyok sayma" konusunda CHP GrupBaşkanvekili Engin Altay'ın eline kimse sudökemez. Son noktayı da o koydu: "Yemin ediyorum, sabahtan beriBodrum çevresinde dolaşıyoruz, tekuçak ve helikopter yok..."
Bu açıklamalar "Help Turkey"cileri motive etmez de kimi eder?
İşin belki de en garip tarafı, dünyanın birçok ülkesinde söndürülemeyen yangınlar olmasına rağmen sadece Türkiye ile ilgili böyle kirli bir kampanya başlatılmasıydı. Şu tabloya bakın:
ABD'nin Kaliforniya eyaletinde 400bin dönüm orman alanı bir aydır yanıyor.Ülke genelinde ise 91 orman yangınıdevam ediyor. Avustralya, İspanya,İtalya, Yunanistan, Rusya ve Finlandiyagibi onlarca ülkede çok sayıda orman yangınıvar ve çoğu devam ediyor. Brezilya'daAmazon ormanlarında 926 kilometrelikalan yandı, kül oldu. Kanada'da bir kasabanınyüzde 90'ı kül oldu. Ülke genelinde228 orman yangını kontrol altınaalınamadı.
Peki, bu ülkelerin hangisi için "küreselçağrı" yapıldı ve o ülkenin "iyi niyetli"vatandaşları da o çağrıyı paylaştı? Bu bileküresel bir tuzakla karşı karşıya kaldığımızıgöstermiyor mu?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.