Türkiye, 2013'ten beri darbe dahil akla hayale gelmeyen saldırılara maruz kaldı. Öyle bir siyasi zemin oluşturuldu ki, bırakın FETÖ, PKK veya DEAŞ gibi terör örgütlerini veya Batı medyasını, "stratejikmüttefik" ABD ve Fransa gibi devletler bile açık açık Türkiye ve Başkan Erdoğan'ı hedefe aldığını söyledi.
Açık bir savaştı bu... Bunu açık eden de ABD Başkanı Biden oldu: "Erdoğan'ıyıkmak için muhalefete destek vereceğiz..." Şunu da ekledi: "Darbeyle değilseçimle..."
Aslında bu strateji sadece son 7 yılda devreye sokulmuş değil. Bir arka planı var.
CIA ajanı Graham Fuller'e göre 2008'den sonra Batı Bloku ile Türkiye'nin çıkarları çatışmaya başladı.
Bu nedenle de özellikle 2011'den sonra Başkan Erdoğan bir "diktatör" veya "hizaya sokulamayan" bir "radikal"di. Bu operasyonun içeride de alıcıları vardı. CHP'yi kaset komplosuyla ele geçiren Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi, bu işin öncülüğünü yaptı.
İşin bir ucunda da AK Parti içindeki AKP'liler ve FETÖ vardı. Onlara PKK-HDP hattı da destek verdi.
Türkiye, "Erdoğan'sız AK Parti" tuzağını nihayet 15 Temmuz direnişiyle bertaraf etti. Sonra Suriye'de "koridor devlet" dayatmasını püskürttü, ardından Libya'nın parçalanmasını engelledi ve Karabağ'ı işgal altında tutan küresel hesapları bozdu.
Türkiye'nin bu çıkışları küresel emperyalist güçleri çok öfkelendirdi. Buna bir son vermek gerekiyordu. Bunun için de küresel kuşatmanın yeni versiyonu, 2021 sürümüdevreye sokuldu.
Bu kez terör ve algı operasyonlarına ek olarak, "uyuyan hücreler", "emekliasker ve sivil dostlar " ve "kullanışlıelemanlar" kullanılacaktı. Hedef çok netti: "Başkan Erdoğan'ı yalnızlaştırmak vemuhalefeti güçlendirmek."
Bu açıdan ilk saldırılan isim ise eskiHazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrakoldu. Albayrak'ın özellikle enerji alanındadevreye soktuğu "milli politikalar" küreselmahfilleri çıldırtmıştı.
Şimdi sıra, teröre karşı son 5 yılda yürütülen politikalar nedeniyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'da...
Amaç da, küresel operasyonlar uygulatmayan Erdoğan siyasetini devre dışı bırakmaktı. Havaalanlarında, AVM'lerde veya şehir merkezlerinde patlayan bombalarla ülkeyi istikrarsızlaştıramıyorsanız, o ülkeyi etkileyemez, Suriye'de istediğiniz siyaseti hayata geçiremezsiniz.
İşte ABD bunu yaptıramadığı için Soylu'ya öfkeli. Sırada başka isimler de var.
Bunun için de içeride ısrarla başta HDP olmak üzere 90'ların faili meçhuller dönemine dönülüyor propagandası yapıldı. CHP de buna destek verdi. (İlginçtir, o faili meçhullerdöneminde CHP (SHP) iktidarortağıydı.) Tutmayınca bu kez hep birlikte mafyatik bir meczubun söylediklerine sarıldılar. Hiç şaşırtmadılar tabii... Tıpkı 17-25 Aralık yargı darbesi sonrası FETÖ'nün zehirli belgelerine sarıldıkları gibi... O dönem CHP'nin başını çektiği muhalefet, FETÖ'nün yasadışı belgelerine dört elle sarılıp Meclis'i bile kirletti.
İşin asıl vahim tarafı ne biliyor musunuz? Bunun bir siyasi operasyon olduğunu bile bile siyaset üretemeyen siyasetçilerin, mafyatik bir meczubun ipe sapa gelmez iddialarına sarılmaları...
Bu nedenle Başkan Erdoğan haklı olarak uyarıyor: "Terör örgütleri gibi suççeteleri de zehirli bir yılan gibidir. Onlarla aynı çuvala girerseniz dahasonra başınıza geleceklere rıza göstermişolursunuz."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.