İstanbul seçimlerinin yenilenmesi yeni tartışmalara yol açsa da demokratik gelenek açısından yeni bir sürecin de başlalangıcı olacak.
Bu gece o geleneğin ilkini izleyeceğiz.
İstanbul'u yönetmeye aday iki isim, Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu milyonların karşısına çıkacak.
Sadece yıllar sonra böyle bir tartışma olması nedeniyle değil, iki aktörün oluşturduğu siyasi hava nedeniyle de tartışma ilgiyle izlenecek.
Bu yüzden heyecan dorukta...
Bu noktaya gelinmesinde kuşkusuz en önemli aktör Binali Yıldırım. Yıldırım, ezber bozan Uğur Dündar hamlesiyle 31 Mart öncesinden devralınan siyasi havayı kendi lehine değiştirmeyi başardı.
Bu da doğal olarak karşı blokta kaygı yarattı. O kaygının nasıl bir ruh hali oluşturduğunu Dündar'a sosyal medya üzerinden gösterilen tepkilerde ve onun geri adım atmasında gördük.
Tepki sonraki süreçte de durmadı, adı geçen Fatih Portakal veya bu gece tartışmayı yönetecek gazeteci İsmailKüçükkaya bile topa tutuldu.
Benzer bir tepki dalgası CHP içinde de yaşandı. CHP'lilerin en basit tepkisi, "Buyayın olmasaydı daha iyi olurdu" düzeyindeydi.
İşin bamteli tam da burası... Neden CHP içinden ve çevresinden böylesi bir tepki doğdu?
Öne sürülen ilk argüman, "Neden tartışmayakatılarak riske girelim" teziydi.
İkinci argümanları da kimseyi şaşırtmadı: "Binalı Yıldırım'ı bizim seçmen televizyondagördüğünde zaplıyor, şimdipür dikkat izleyecek. Nasıl etkileneceğinikestiremeyiz."İşte Yıldırım'ın çıkışı bu nedenle ezberbozucuydu ama geri de çevrilmezdi. Çünküİmamoğlu bu tartışmayı kabul etmediği tekdirdedaha zorda kalacaktı. Bu yüzden mecburenkabul etti.
Bu aynı zamanda AK Parti'nin 31 Mart sonrası değişen stratejisinin de önemli bir göstergesiydi.
CHP'lilerin asıl korkusu
Ama CHP cenahındaki tek korku budeğil, asıl korku İmamoğlu'nun bazı konulardasıkışa bileceği veya uçlara savrulabileceğiihtimali. Ne yapacağı, nasıl tepkivereceği kestirilemediği için sosyal medyatrolleri bile kaygılı. En kritik alan ise Kürtmeselesi ve HDP'yle seçim ittifakınailişkin sorular. Bu konu ne kadar açılırbilemem ama İmamoğlu'nun klasik "herkesikucaklayacağım" mesajının bu kez"pazarlık gücü" olarak meseleye bakanHDP seçmenini ikna etmeyeceği söyleniyor.
Bir CHP'li bu durumu şöyle yorumluyor: "23 Haziran'da HDP seçmenininönemli bir kesimi tarafsız kalabilir. Bu da seçimin kaybedileceği anlamınagelir."Bu ihtimal, Binali Yıldırım'ın tartışmadaortaya koyacağı yaklaşımla da yakındanilişkili.
VIP yalanı
Tartışmada elbette öncelik İstanbulve İstanbul'un sorunları ve vizyonu olacak.
Türkiye bu konuda da ilginç bir kıyaslamaya tanık olacak. Bir yanda İstanbul'a tarihinin en büyük yatırımlarını yapan, Marmaray'dan, yeni İstanbul Havaalanı'na, tünellerinden metrolarına imza atan BinaliYıldırım, öte yanda Beylikdüzü'nde say deseniz kendisine ait tek projesi olmayan Ekrem İmamoğlu olacak.
Bu kıyaslama gelecek siyaset açısından da ders niteliğinde olacak.
Tartışmada gündeme gelmesi beklenen önemli bir konu da Ordu'da yaşanan VIP krizi olacak. Görüntüler yayınlandığı için artık İmamoğlu'nun "basitlik" gibi yalan bir gerekçeyi öne sürmesi rezillik olur.
Bakalım, strateji uzmanları yeni bir "yalan"mı bulacaklar yoksa gerçeği kabullenip"özür" dilemeyi mi önerecekler?
Bu tartışma bize yeni bir siyasi aktör olmanın hiç de kolay olmadığını gösterecek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.