Türkiye, tarihinin belki de en zor zamanlarından geçiyor. Milli Mücadele koşulları gibi derin bir emperyalist kuşatmayla karşı karşıya... Küresel emperyalizm kendi araçlarıyla saldırdığı gibi içeriden bazı güçleri de yedeğine almış durumda. O güçlerin başını da FETÖ ve PKK çekiyor. FETÖ'nün nasıl bir misyon yüklendiğini en son 15 Temmuz gibi kanlı bir darbe ve işgal girişimiyle gördük.
Peki PKK? Geçmişini ve çözüm sürecini berhava etmesini bir yana bırakıyorum, eğer bugün Türkiye, bir Afrin meselesi yaşıyorsa, bu PKK'nın PYD üzerinden ABD ile kurduğu kirli ilişkinin bir sonucudur. Dün Barzani'yi ABD'nin uşağı olarak niteleyen PKK, bugün ABD'nin en büyük taşeronu durumunda... Afrin meselesini bu kirli ilişki yarattı. Sorunun kaynağı da Kürtler değil, bölgeyi önce Esad'ın yardımıyla, sonra DEAŞ'ın ön açması ve ABD'nin desteğiyle esir alan PKK ve PYD...
Ama ne hikmetse Kürt siyasi aktörleribu süreci hiç sorgulamıyor hattadeğinmiyorlar bile! Onlardan biri de eskiMardin Büyükşehir Belediye BaşkanıAhmet Türk... Türk, bir süre önceDeutsche Welle Türkçe'ye bu olaylarıdeğerlendiren bir röportaj verdi. Ve neyazık ki, olup bitenleri tıpkı çözüm sürecindeolduğu gibi doğru değerlendirmedi. HDP'nin yakaladığı tarihi fırsatı "çukursiyaseti" uğruna heba etmesine sesiniçıkarmayan Türk, şimdi kalkmış "OradaKürt olduğu için müdahale ediliyor"gibi gerçek dışı bir kışkırtma yapıyor. Buiddiasını da güya PKK'ya eleştirel yaklaşanşu argümana dayandırıyor: "Geçmişte,PKK silahlı mücadele verdiği içinKürtler devletin müdahalesini doğruya da makul olarak kabulleniyordu. Ama şimdi Afrin'deki insanlara müdahaleyiKürtler nasıl kabullenecek?"
Şimdi Ahmet Türk'e sorulalım: DünPKK'nın şiddet ve terörüne karşı devletinmüdahalesini haklı gören Kürtler, bugünneden PKK'nın ABD'nin bölgedeki taşeronuolmasına müdahalesini haklı görmesin? Bu kirli ilişki, senin deyiminle PKK'nın "silahlı mücadelesi"nden daha mı az müdahaleyi hak ediyor?
Burnumuzun dibinde ABD emperyalizminin PYD'yi silahlandırması sahiden Kürtlerin özgürlüğü için mi? Ahmet Türk gibi tecrübeli bir siyasetçi Kürtlerin şu yalana inanmasını bekliyor: "ABD'nin veRusya'nın Ortadoğu'da etkin bir rolalmak istediği ortada. DEAŞ ve radikalİslamcılarla mücadelede, sahadaolan Kürtlerdir. Bu nedenle, Kürtlereihtiyaç duyuldu."
Vah vah zavallı ABD, DEAŞ'tan çok kaygılanmış, PKK da ona üzüldüğü için destek vermiş. Türk de bu yalanı gerçekmiş gibi bize anlatıyor ve açık açık ABD emperyalizmini övüyor. Ama şunu söylemeyi de ihmal etmiyor: "Kürtlerin, Ortadoğu'darahatça, ortaklaşa yaşayabileceği tekülke Türkiye'dir." İyi de Kürtlerin ortaklaşa yaşayabileceği tek ülke Türkiye'yi, ABD'nin hem de PKK üzerinden çökertmek istemesi sizleri hiç mi rahatsız etmiyor? Bu tuzağı neden söylemiyorsunuz? Dahası var, Türk bunu görmek istemediği gibi hâlâ siyaseti sabote eden bir dil kullanıyor. Bakın CHP'yi neye davet ediyor: "CHP'ninyerinde olsam, 'Siyaset bitmiştir' deyipMeclis'ten çekilirdim."
Bu tam da bir kaos siyaseti... Aslında bu noktaya gelineceğini bilmiyor değiller. Bal gibi de biliyorlar ama susuyorlar. İşte Öcalan'ın 14 Ekim 2013'te söyledikleri: "Vekalet savaşını bize dayatıyorlar. Irak'taki de Suriye'deki de vekaletsavaşıdır."İki yıl sonra da, 15 Ağustos 2015'teşunları söylüyor: "Erdoğan acımasızcagötürülecek. Daha önce Mursi örneğinivermiştim, ama daha kötü bir sononun için hazırlanıyor. PKK'yi de kullanmakisteyecekler. PKK üzerindendarbe inşa edilmek isteniyor."
İşte şimdi PKK kullanılıyor. Türk veHDP'liler de bunu biliyor. Bildikleri haldesusarak günah işliyorlar. Ama onlar sussada bölgedeki Kürtler gerçeği görüyor. Kürtlerin tek talihsizliği Suriye'deki pozisyon uğruna halkların kardeşliğini heba eden öngörüsüz siyasi aktörlere sahip olması... O kirli tarihin de sonu yaklaşıyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.