Küresel borç stoku 2024 yılının ilk çeyreğinde 1,3 trilyon dolar daha artarak 315 trilyondolarla yeni bir mutlak değer rekoru kırmış durumda. Dünyanın önde gelen 40 ekonomisinin küresel GSYH'daki payları ve küresel borç stokundaki payları dikkate alınarak yapılan ağırlandırmaya göre ise, küresel borç sarmalının küresel GSYH'ya oranında dünya rekoruna yüzde 360,3 ile 2021 yılının ilk çeyreği sonunda ulaşıldı. 2024 yılının ilk çeyrek sonu itibariyle aynı oran yüzde 332, 7 seviyesinde. 2019 yılının sonundan bu yana her çeyrek dönem ortalama 4 trilyon doları aşan bir artıştan söz ediyoruz. En yüksek çeyrek dönem artışları ise, 2020'nin ilk çeyreği ile ikinci çeyreği arasındaki 11,3 trilyon dolarlık sıçrama ile, yine 2020'nin üçüncü çeyreği ile son çeyreği arasındaki 11,7 trilyon dolarlık sıçrama. 2020'de ikinci çeyrek ile üçüncü çeyrek arası da 10 trilyon doların hemen altında.
Merkezi Basel'de olan Uluslararası Finans Merkezi'nin (IIF) verileri, küresel borç sarmalarına yönelik bu endişe verici tabloya gelişmiş ekonomilerden en büyük katkıyı ABD ve Japonya'nın, gelişmekte olan ülkelerden ise Çin, Hindistan ve Meksika'nın yaptığını gösteriyor. Küresel borç sarmalı 'Kovid-19' küresel virüs salgını döneminde, önde gelen ekonomilerin reel sektörü ve hanehalkını desteklemek amacıyla gerçekleştirdikleri kamu desteklerinin ve bütçe açıklarının finansmanı için ağırlık verdikleri kamu borçlanması nedeniyle 47,6 trilyon dolar arttı. 2022'nin ilk çeyreği sonundan itibaren ise, Rusya-Ukrayna Savaşı patlak vermiş olsa da, küresel borç stokunda gerileme yaşandığını gözlemliyoruz. 2022'nin ilk çeyreği sonunda 307,6 trilyon dolar olan küresel borç stoku, 2022'nin üçüncü çeyreğinde 289 trilyon dolara geriliyor.
Ancak, 2022'nin üçüncü çeyreği ile son çeyreği arasında tekrar bir çeyrekte 8,8 trilyon dolar artışla 297,8 trilyon dolara ulaşan küresel borç stoku, bu defa 2023'ün ilk çeyreğinde de 9,2 trilyon dolar daha artarak 307 trilyon dolara ulaşıyor. 2023'ün takip eden iki çeyrek dönemi 1'er trilyon dolar gerilen küresel borç sarmalı, son çeyrekte bir kez daha 8,8 trilyon dolar sıçrayarak, 2023 sonunda 313,8 trilyon dolara, 2024'ün ilk çeyrek sonunda ise yeni bir rekor olarak 315,1 trilyon dolara ulaşıyor. Bu yeni rekor düzeydeki küresel borç stokunda en büyük payı 94,1 trilyon dolarla finansal olmayan şirketler, yani reel sektör elinde bulundururken, reel sektörü 91,4 trilyon dolarla devletlerin kamu borçları takip etmekte. Finans sektörü 70,4trilyon dolar borçla üçüncü sırada yer alırken, hane halkı küresel borç sarmalarındaki payı da 59,1 trilyon dolar. Bunan anlamı, her dünya vatandaşının şahsi olarak ortalama 7 bin 837,5dolar borcu olduğu gerçeği.
Son veriler, üç yıla yakındır önde gelen merkez bankalarının küresel enflasyonun kendi ekonomilerindeki fiyat istikrarsızlığı etkisini bertaraf etmek adına yükselttikleri faiz oranları ve söz konusu faiz artışının borçlanma maliyetlerine olan etkisi nedeniyle, ABD'nin federalborç ödeme maliyetlerinin artık savunma harcamalarından dahafazla tuttuğunu ve önümüzdeki dönemde kamu borçlarının vadesi gelen faiz faturasının da daha ağır olacağına işaret ediyor. ABD ekonomisi açısından, yaklaşan başkanlık seçimleri sürecinde, hükümetin borç yükünü yönetmek için hem vergileri artırması, hem de kamu harcamalarını kısması gerekebilir. Ancak, ABD halkı başkan adaylarının ve ekiplerinin ülkenin mali sürdürülebilirliğine yönelik anlamlı bir stratejisi olmadığından şikayetçi. Yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerde ise, sadece son 10 yılda toplam borçlarının 55 trilyon dolardan 105trilyon dolara ulaşmış olması uyarıcı ve düşündürücü.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.