Yüzde 5 ‘kamu desteği’ne küresel onay
Ekonomistlerin bir bölümü, gerekirse ciddi bir durgunluğu (resesyon) göze alarak, merkez bankalarının küresel enflasyondan kaynaklanan baskıyı azaltmak için faiz arttırması gerektiğini savunurken, ekonomistlerin bir bölümü ise böyle bir adımın yoksulluğu ve işsizliği daha da arttırması riski nedeniyle,sert faiz artışlarına şiddetle karşı duruyorlar. Merkez bankaları faiz arttırmasa bile, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), yayınladığı son raporda, Rusya-Ukrayna gerginliğinin sadece 2022'de küresel büyümeye 1 puanlık azaltıcı etkisi olacağını hatırlatmakta. Gerginliğin Rusya'da derin bir durgunluğa sebep olacağını belirten OECD, bu sürecin ilk etapta küresel tüketici fiyat enflasyonu üzerinde de yaklaşık 2,5 puanlık ek arttırıcı etkisi olacağını belirtiyor.
OECD, dünya ekonomisi ve küresel ticaretin maruz kalacağı şokun boyutunun 'kısmen savaş' durumunun süresine bağlı olacağını da hatırlatıyor. Bu nedenle, makul düzeyde, enflasyonu fazladan arttırmayacak ölçüde kamu desteklerinin gerekli olduğu da vurgulanmakta. Uluslararası ekonomi alanında tanınmış iktisatçılar, dünyanın önde gelen ekonomilerinin Rusya-Ukrayna gerginliğinin etkilerini bertaraf etmek adına, milli gelirlerinin yüzde 5'i kadar gerek tarım-gıda destekleri, gerekse de enerji destekleri başta olmak üzere, geniş kapsamlı kamu desteği yapabileceklerini belirtiyorlar. Türkiye'nin milli gelirinin 802 milyar dolar olduğunu dikkate aldığımızda, 2022'de Türkiye de 41 milyar dolarlık bir kamu desteğini seferber edebilir.
Uluslararası kurumlar da hükümetlerin bu yönde adım atmalarını hararetle savunmaktalar. Nitekim, OECD söz konusu hükümet desteklerini 'hedefli mali destek' olarak tanımlayarak hararetle tavsiye ediyor ve ekonomik kayıpları azaltacağının altını çiziyor. OECD, küresel pandemiden dolayı zaten dünya çapında bir fiyat artışı, ciddi bir küresel enflasyon baskısı yaşanmaya devam edilirken, Rusya-Ukrayna gerginliğinin sebep olacağı ekstra enflasyonist baskıya karşı da uyarıyor. OECD, çoğu merkez bankasının Rusya-Ukrayna gerginliğinin sebep olduğu belirsizlik karşısında kriz öncesi politikalarına devam etmesi gerektiğini de vurgulamakta. OECD Raporu Rusya ve Ukrayna'dan gelen buğday arzının tamamen kesilmesi durumunda, özellikle gelişmekte olan ekonomilerde 'yoksulluk ve açlıkta keskin bir artış' riskine karşı da uyarıda bulunuyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)