‘Küresel enerji’de tüm kartlar masada-2
Graichen'in ifadesiyle, Rusya'nın son adımlarıyla doğalgazın bir enerji köprüsü teknolojisi olduğu anlatısı bozuldu, köprü çöktü. Bu durum, kısa vadede, muhtemelen enerji şebekesinde daha fazla kömür; uzun vadede ise daha hızlı yeşil hidrojen anlamına geliyor. Oysa, Dr. Graichen 2014'den bu yana 'net-sıfır karbon' hedefleri için kömürle vedalaşmanın kaçınılmaz olduğunu; yenilenebilir enerjiye daha hızlı yoğunlaşmanın bir şart olduğunu vurgulamaktaydı. Rusya-Ukrayna gerginliğinin tüm dünyada bir anda önceliklendirdiği 'enerji arz güvenliği' konusunun 'yeşil kalkınma', 'yeşil enerji' ve 'sürdürülebilirlik' başlıklarının fazlaca önüne geçmesinden kaynaklanan bir tedirginlik de gözleniyor.
Nitekim, bir yandan Rusya'nın Ukrayna'da yürüttüğü askeri operasyonun bir an önce sonlandırılması ve derhal ateşkesin ilanı için aralıksız çağrıda bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Guterres, diğer yandan da tüm bu gelişmelerin 'küresel iklim değişikliği', 'yeşil enerji' ve 'enerji dönüşümü' ile ilgili küresel ölçekte öncelikli gündem başlıklarını gölgede bırakmaması gerektiğini de hatırlattı. Bu temel gerçeğe rağmen, 'enerji arz güvenliği'nin acil öncelikleri şu anda tüm küresel önceliğe sahip başlıkların önüne çıkmış durumda. Fransa'dan Japonya'ya, ABD'den Türkiye'ye, önde gelen pek çok ülke enerji arz güvenliği ve sektörlerin enerji maliyetlerini yönetme kabiliyetlerini güçlendirecek destekler konusunda, ardı ardına açıklamalarda bulunmaya devam ediyorlar.
Avrupa Birliği cephesinde ise adeta bir 'termostat ekonomisi' olarak adlandırabileceğimiz bir tablo ile karşı karşıyayız. Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) geçtiğimiz hafta 1 derecelik termostat azaltımı önerisi AB'ye 10 milyar metreküplük tasarruf sağlarken, AB uzmanlarının 2 derece daha azaltım yılda tasarrufu 15 milyar metreküpe çıkarıyor. Bu noktada, kimi AB ülkelerinde enerji kullanımında 'karne dönemi'ne dönüş gibi fikirler bile tartışılmakta. Bu denklem içerisinde, ABD'nin Venezüella ve İran üzerindeki petrol ambargosunu yumuşatıp yumuşatmayacağına kadar, önümüzdeki 6 ay ile 1 yıllık dönemde küresel enerji dengelerinde masadaki kartların tekrar nasıl dizileceği merak konusu. Bu arada, Avrupa piyasalarında dizel, motorin sıkıntısı olup olmayacağı da ayrı bir tartışma konusu. Bakalım 'yeşil ekonomi' ve 'yeşil enerji' tartışmaları gündemin daha da gerisine düşecek mi? Bunu da önümüzdeki pazartesi yazısında tartışacağız.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)