‘Yerli ve Milli Enerji’ paha biçilmezdir
Bunun yanı sıra, yenilenebilir enerji yatırımları ve teknolojilerindeki hamlelerimiz, enerjide dışa bağımlılığımızı minimum düzeye indirerek, buradan elde edeceğimiz tasarruflarla, yine yerli ve milli enerji teknolojileri geliştirmeyi sürdürmemizi sağlayacak. Türkiye, böylece, yenilenebilir enerji teknolojilerini ve yatırımlarını kendi özkaynakları ile karşılayan ve bu sayede Paris İklim Anlaşması'nın hakkını en iddialı bir şekilde ortaya koyan ender ülkelerden birisi de olarak, küresel ticarette 'yeryüzünü koruyan yeşil ekonomi' olarak daha güçlü bir 'marka' konumlandırmasını da perçinlemiş olacak.
Türkiye için büyük bir kararlılıkla sürdürdüğümüz 'güvenilir ve tam bağımsız' bir ekonominin inşası, 'güçlü' ve 'sürdürülebilir' bir ekonomi oluşturmaktan geçiyor. 'Güvenilir' ve 'sürdürülebilir' bir ekonominin sac ayaklarını ise 6 temel başlık oluşturmakta: güçlü doğal kaynaklar, güçlü fiziki sermaye ve altyapı, toplam nüfus ve işgücü, yüksek nitelikte insan kıymetleri, teknoloji üretme kapasitesi ve güçlü hukuk sistemi. Türkiye, bu 6 başlıkta da, dünyada sayılı 'şanslı' ülkeler arasında yer alan, Avrasya'da bu konuda ilk üçte yer alan bir ekonomi. Bu nedenle, 'yerli ve milli enerji hamlesi'ni de, dünyanın sayılı 'üretim merkez'lerinden birisi olmanın gururu ve farkındalığıyla, küresel tedarik zincirindeki rolümüzü katlayacak şekilde yürütmemiz gerekiyor.
Türkiye'nin 'bilgi gücü', 'enerji gücü' ve 'savunma gücü' boyutunda yüksek teknoloji üreten, kendi kendine yetebilen ve bu 3 stratejik alandaki mal ve hizmetlerin fiyatlarını belirleyen; bölgesel ve küresel ölçekte ürün arz ve talep güvenliği ve uluslararası fiyatlandırma boyutunda 'belirleyici eksen' konumunu perçinleyen bir ülke olması, bilhassa yerli ve milli enerji hamlesiyle taçlandırılmış bir başarıyla, sürdürülebilir kalkınma anlamına geliyor. Bu derece kritik gelişmelerin tartışıldığı bu dönemde, bu hususları her daim zihnimizin bir köşesinde tutalım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)