Türkiye’nin ‘Yeni Ekonomi Model’i
Türkiye için 'tam bağımsız milli ekonomi'yi, küresel ölçekte 3 megatrendi gözeten bir yaklaşımla inşa ediyoruz. Türkiye Ekonomisini bu hedefe taşıyacak 'Yeni Ekonomik Model'in öncelikle sürdürülebilirlik, mobilite ve dijitalleşme olarak ifade ettiğimiz 3 megatrendi kapsayan, kavrayan ve sahada uygulayan bir model olması gerekiyor ve model bu formata göre yürüyor. Çünkü, 'Yeni Ekonomik Model', cari işlemler fazlasını, güçlü yurtiçi tasarrufları, 'milli ve yerli' teknoloji hamlelerini ve finansmanını gözeten ve önceliklendiren bir anlayışla şekillendiriliyor. Bu anlayışın özü, Türkiye'nin küresel ticaret ve dünya ekonomisindeki iddiasını arttıracak bir yaklaşımı temsil ediyor.
Türkiye Ekonomisi'nin küresel GSYH ve küresel ticaretteki payını ilk etapta yüzde 1,5'e taşıyacak bir odaklanma, Türkiye Ekonomisi'nin küresel rekabete yönelik imkan ve kabiliyetlerini güçlendirecek ve sürdürülebilir kılacak bir modelin inşası anlamına da geliyor. Küresel ekonomi-politiğin hayli sancılı gelişmeler ile yeniden yapılandığı bir dünyada, Türkiye'nin bölgesel ve küresel ağırlığının durmaksızın derinlik kazandığı bir dünyada, Türkiye'nin tam bağımsız milli ekonomi hedefi, aynı zamanda 'sıfır atık' ve 'yeşil kalkınma devrimi'ni özümsemiş bir yaklaşımı da gerektiriyor. Çünkü, 'Yeni Ekonomik Model'in aynı zamanda döngüsel ekonomiyi de gözeten, Türkiye'nin 'yerli ve milli kaynaklar'ının etkin kullanıma yönelik modelleri de içeren bir yaklaşımı da temsil etmekte.
'Yeni Ekonomik Model' aynı zamanda Türkiye Ekonomisi'nin mobilitesi adına da pek çok fırsat sunuyor. Küresel mobilitede iddialı olmak, bir ülkenin ulaştırma, lojistik alt ve üst yapısının da iddialı olmasını gerektirmekte. Türkiye'nin son 15 yılda gerçekleştirdiği ulaştırma ve lojistik alt yapı projeleri, üstyapı hamleleri, bir yandan Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınması adına 100 yıllık ihtiyacı karşılayacak 'mega' hamleler iken, diğer yandan dünya ekonomisi ve küresel ticaretteki iddiamızı devam ettirmek adına vazgeçilmez projeler. Çünkü, yeni otoyollar, yeni hızlı tren ve lojistiğe dayalı raylı sistemler, demiryolları; 2030'da Türkiye'yi uluslararası havacılık endüstrisinde 300 milyonun üzerinde yolcuya ve dev bir havayolu lojistiğine taşıyacak havalimanları, küresel ticaretin en önemli taşıma metodu olan denizyollarında yeni dev limanları ve deniz lojistik merkezleri olmadan Türkiye'nin iddiasını sürdürülebilir kılması mümkün değil. Bu nedenle, 'Yeni Ekonomik Model'imizi milli tasarruflara, milli teknolojiye ve milli kaynaklara dayalı bir anlayışla yürütmeyi sürdüreceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)