IMF: Pandeminin faturası 13.8 trilyon dolar
Nitekim, IMF'in geçtiğimiz ekim ayında yayınlanan son 'Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun güncellenmesi, her ocak ayında olduğu gibi yine yayınlandı. IMF, raporda, dünya ekonomisi ve küresel ticaret açısından 2022 yılının temel risk başlıklarını küresel pandeminin sebep olduğu belirsizlikler, küresel ölçekte artan enflasyon baskısı, halen devam etmekte olan üretim ve arz kesintileri olarak sıralamakta. Bu hafta yapacağı açıklamalar merakla beklenen ve 2 gündür konuşulmakta olan ABD Merkez Bankası'nın (FED) para politikasını sıkılaştırma olasılığı da IMF tarafından risk başlıkları arasında sıralanmış. Nitekim, yukarıda sıraladığımız risk başlıklarına bağlı olarak, IMF 2022 için küresel büyüme tahminini, ekim ayındaki rapora göre 0,5 puan aşağı çekerek, revize raporda yüzde 4,4 olarak açıklamış
Gelişmiş ülkelerin çoğunun büyüme oranlarını aşağı revize eden IMF, Türkiye'nin 2022 ve 2023 büyüme oranları için yüzde 3,3 olan öngörüsünü ise yeni raporda korumuş. Çin'in büyüme tahmini de aşağı doğru revize eğiliminden nasibini almış. IMF, bir yandan vaka sayılarındaki ciddi artışların 2022 yılının ilk çeyrek büyüme oranlarına olası olumsuz etkisini, bir yandan da küresel pandeminin risk etkisinin azalmasının büyümeyi olumlu etkileme ihtimalini birlikte hesaba katmakta. Bunun yanı sıra, Rusya-Ukrayna gerginliği gibi bölgesel ve küresel gerginliklerin küresel enerji fiyatlarında sebep olduğu artışların küresel enflasyona yönelik olumsuz etkisi de radara alınmış. IMF, bu nedenle, küresel enflasyonun uzunca bir süre daha yüksek seviyelerde tutunabileceğini öngörmekte. IMF, 2020'den 2024 sonuna kadar küresel pandeminin dünya ekonomisinde sebep olduğu maliyetle ilgili öngörüsünü de 12,5 trilyon dolardan 13,8 trilyon dolara yükselterek, yukarı yönde revize etmiş.
IMF, üyesi olan çok sayıda ülkenin ekonomilerin küresel pandeminin şokunu atlatmaya yönelik mücadelelerinde, toparlanma hızında zengin ve fakir ülkeler arasındaki değişimin büyük ölçekte olduğu uyarısını da hatırlatmakta. IMF'in gelişmiş ekonomilerin 2022'de küresel pandemi öncesi seviyelerine geri dönecekleri; buna karşılık kimi yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomilerin büyük üretim kayıplarıyla karşı karşıya kalacağı öngörüsünde ise, 'kimi' ifadesi Türkiye'nin ortaya koyduğu üretim ve ihracat başarısı nedeniyle, öngörünün tüm yükselen ekonomiler için geçerli olmamasından kaynaklanıyor. IMF'in küresel enflasyon için faiz oranlarının arttırılması gerektiği konusundaki görüşü ise, maliyet enflasyonuna yönelik okumanın hala zayıf ve 'ortokdoks' saplantılı olduğunu gösteriyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)