Türkiye ekonomisi için ‘stratejik otonomi’
Türkiye, hoşumuza gitmeyen pek çok yönü olan, uluslararası ölçekte pek çok sivil toplum kuruluşu, kurum ve önde gelen kanaat önderlerince sık sık eleştirilen 'Kapitalist Sistem'in Osmanlı İmparatorluğu'ndan beri bir parçası. Mevcut kapitalist sistemle yönetilen dünya ekonomisi ve küresel ticarette 'güvenilir liman tedarikçi ülke' konumumuzla önemli bir üretici rolümüz söz konusu. Bu nedenle, mevcut kapitalist sistemden tümüyle bağımsız olmak, tümüyle 'otonom' olmak, ne Türkiye, ne de 1. ve 2. kuşak komşuları açısından ideal bir çözüm değil. Çünkü, Türkiye'nin Afrika, Orta ve Doğu Avrupa, Balkanlar, Orta Doğu ve Körfez Bölgesi, Kafkasya ve Orta Asya ile giderek derinleşen ve 'kazan-kazan' ilkesine, ortak menfaatler ilkesine dayalı ekonomi-politik vizyonu, kapitalist sistemin kimi çarpıklıklarını bertaraf edecek, ortadan kaldıracak bir 'kapsayıcılığı' hedefliyor.
Bu nedenle, Türkiye açısından, 'stratejik otonomi' salt güvenlik ve savunma alanında değil, aynı zamanda ekonomi alanında da önceliklendirdiğimiz bir başlık olma durumda. Nasıl ki, NATO'nun en 'vazgeçilmez' üyelerinden biriyiz; nasıl ki NATO'nun tüm saha operasyonlarının başarısı adına gıptayla bakılan bir performans ortaya koyuyoruz, nasıl ki Birleşmiş Milletler'in tüm güvenlik ve insani operasyonlarının en vazgeçilmez ülkelerinden birisiyiz; Türkiye'nin 'savunma ve güvenlik' alanındaki tüm yerli ve milli teknoloji hamlelerini, tüm yeni silah sistemleri hamlelerini, küresel ekonomi-politikte 'caydırıcı güç' olma özelliğimizi perçinleyen bir vizyonla, uluslararası sistemdeki konumumuzu perçinleyen bir 'stratejik otonomi' vizyonuyla yürütüyoruz.
Bu çerçevede, 'Tam Bağımsız Türkiye' adına hızlandıracağımız 'yeşil kalkınma devrimi'nin dayanacağı enerji, imalat sanayi, finans, alt ve üst yapı projelerindeki teknolojiyi de yüzde 100 yerli ve millileştirerek; küresel üretim, tedarik ve lojistik ağındaki konumumuzu 'otonom' becerilerimizle yüksek katma değere dönüştürüp, 'stratejik otonomi' vizyonuyla küresel ekonomik sistemin önemli aktörlerinden birisi olma rolümüzü perçinlemeyi sürdüreceğiz. Tüm bu başarıyı da, bilim ve teknoloji alanında önemli başarılara imza atan ve atacak olan gençlerle, gelecek nesillerle yakalayacağız ve 'Tam Bağımsız Türkiye'yi onlara emanet edeceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)