Türkiye Ekonomisi adına son 10 yılda önceliklendirilen 'TamBağımsız Ekonomi' hedefinin ana düsturu 'Stratejik Otonomi'dir. 'Tam Bağımsız Türkiye' küresel ekonomi- politik sistemin önemli aktörlerinden birisi olan Türkiye'nin uluslararası sistemden bütünüyle kopması anlamına gelmiyor, hiç kuşkusuz. Avrasya'nın 'oyun kurucu' ülkesi olarak, uluslararası sistem içerisinde stratejisini, oyun tarzını, bölgesel ve küresel ölçekte sahadaki hamlelerini 'yerli ve milli' unsurlarıyla, ekipmanlarıyla, kaynaklarıyla gerçekleştirebilme becerisi anlamına geliyor. Ekonomik, politik, askeri ve istihbarata yönelik kararlarını kendi 'yerli ve milli'imkan ve kabiliyetleriyle gerçekleştirmesi; stratejik kararlar için gerekli olan veriye kendi dijital alt ve üst yapısı ile ulaşabilmesi anlamına geliyor.
Türkiye, hoşumuza gitmeyen pek çok yönü olan, uluslararası ölçekte pek çok sivil toplum kuruluşu, kurum ve önde gelen kanaat önderlerince sık sık eleştirilen 'Kapitalist Sistem'in Osmanlı İmparatorluğu'ndan beri bir parçası. Mevcut kapitalist sistemle yönetilen dünya ekonomisi ve küresel ticarette 'güvenilir liman tedarikçi ülke' konumumuzla önemli bir üretici rolümüz söz konusu. Bu nedenle, mevcut kapitalist sistemden tümüyle bağımsız olmak, tümüyle 'otonom' olmak, ne Türkiye, ne de 1. ve 2. kuşak komşuları açısından ideal bir çözüm değil. Çünkü, Türkiye'nin Afrika, Orta ve Doğu Avrupa, Balkanlar, Orta Doğu ve Körfez Bölgesi, Kafkasya ve Orta Asya ile giderek derinleşen ve 'kazan-kazan' ilkesine, ortak menfaatler ilkesine dayalı ekonomi-politik vizyonu, kapitalist sistemin kimi çarpıklıklarını bertaraf edecek, ortadan kaldıracak bir 'kapsayıcılığı' hedefliyor.
Bu nedenle, Türkiye açısından, 'stratejik otonomi' salt güvenlik ve savunma alanında değil, aynı zamanda ekonomi alanında da önceliklendirdiğimiz bir başlık olma durumda. Nasıl ki, NATO'nun en 'vazgeçilmez' üyelerinden biriyiz; nasıl ki NATO'nun tüm saha operasyonlarının başarısı adına gıptayla bakılan bir performans ortaya koyuyoruz, nasıl ki Birleşmiş Milletler'in tüm güvenlik ve insani operasyonlarının en vazgeçilmez ülkelerinden birisiyiz; Türkiye'nin 'savunma ve güvenlik' alanındaki tüm yerli ve milli teknoloji hamlelerini, tüm yeni silah sistemleri hamlelerini, küresel ekonomi-politikte 'caydırıcıgüç' olma özelliğimizi perçinleyen bir vizyonla, uluslararası sistemdeki konumumuzu perçinleyen bir 'stratejik otonomi' vizyonuyla yürütüyoruz.
Bu çerçevede, 'Tam Bağımsız Türkiye' adına hızlandıracağımız 'yeşilkalkınma devrimi'nin dayanacağı enerji, imalat sanayi, finans, alt ve üst yapı projelerindeki teknolojiyi de yüzde 100 yerli ve millileştirerek; küresel üretim,tedarik ve lojistik ağındaki konumumuzu 'otonom' becerilerimizle yüksek katma değere dönüştürüp, 'stratejik otonomi' vizyonuyla küresel ekonomik sistemin önemli aktörlerinden birisi olma rolümüzü perçinlemeyi sürdüreceğiz. Tüm bu başarıyı da, bilim ve teknoloji alanında önemli başarılara imza atan ve atacak olan gençlerle, gelecek nesillerle yakalayacağız ve 'Tam BağımsızTürkiye'yi onlara emanet edeceğiz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.