Türkiye ve ‘Hint Pasifik’
Bunun doğal sonucu olarak, küresel ekonomi-politik yeniden yapılanırken, gerek küresel güç merkezlerinin, gerekse de dünyanın önde gelen ekonomilerinin hem Türkiye, hem de Hint-Pasifik Bölgesi'nde olan ülkelerle ilişkilerine ayrı bir önem verdiklerini; küresel meselelere yönelik fikir alışverişinin hayli yoğun olduğunu gözlemliyoruz. Bu nedenle, Türkiye'nin 'Mavi Vatan', 'Gök Vatan' ve 'Siber Vatan' stratejisi ne kadar stratejik önemde ve ne kadar değerliyse, 'Hint-Pasifik' Bölgesi'ndeki ülkelerin hamleleri de o kadar dikkatle takip ediliyor. Hint-Pasifik Bölgesi (Indo- Pacific) Hint Okyanusu'nun tropik sularını, Batı ve Orta Pasifik Okyanusu ile Endonezya'yı bağlayan iki denizi kapsayan biyocoğrafik bir alan. Bu alan, küresel tedarik zinciri ağı, küresel ticaret koridorları açısından kritik önemde bir alan.
Türkiye'nin Kuzey-Güney Koridoru ve Doğu-Batı Koridoru'nda insan, mal ve hizmet ve veri mobilitesi açısından vazgeçilmezliği ne ölçüde 'tescilli' ise, Hint-Pasifik Bölgesi'nin kendi hinterlandındaki konumu da o kadar tescilli. Bu nedenle, nasıl ki, ABD, Rusya ve Çin Türkiye ile ilişkilerine ayrı bir önem vermekte, ayrı bir tanımlama ile yaklaşmakta ise; aynı tutumun Hint-Pasifik Bölgesi'ndeki ülkelere de dikkatle yönetildiğini görmekteyiz. Keza, nasıl ki Avrupa Birliği ve bilhassa Almanya, Japonya ve Güney Kore Türkiye ile ekonomik ilişkilerinde, üretim, yatırım ve dış ticaret alanında yoğun bir işbirliğine ayrı bir önem atfediyorlar ise; benzer bir hassasiyetin Hint-Pasifik Bölgesi'ne de gösterildiğini gözlemliyoruz.
2050'de 9,6 milyar, 2100'de ise 11,3 milyara doğru hızla ilerleyen dünya nüfusu ve yükselen Afrika, önümüzdeki 50 yılda dünya nüfusunun yüzde 80'ini temsil edecek olan Afro-Asya hinterlandında tahminlerin ötesinde bir insan, mal-hizmet ve veri mobilitesine sebep olacak. Küresel ticaret hacminin 20 trilyon dolardan önce 40 trilyon doları, ardından 60, 2100'lerde ise 80 trilyon doları aşması beklenen bir dönemde, Türkiye ve etrafındaki deniz kuşağı ile Hint-Pasifik Bölgesi trilyonlarca tonluk, metreküplük bir küresel ticaretin en vazgeçilmez toplanma ve farklı yönlere dağılma noktası olacak. Bu nedenle, 'lojistik', 'mobilite' ve 'dijitalleşme'ye yönelik olarak her tamamladığımız proje, her mega altyapı projemiz; aynı zamanda küresel tedarik zinciri ağı, küresel ticaret koridorları ve küresel veri ağı sisteminde Türkiye'yi önemli bir konuma taşıyacak. Bu nedenle, Türkiye'nin artan gücünü ve Hint-Pasifik Bölgesi'ni konuşmayı sürdüreceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)