‘Demokrasi’ ve bağımsız ekonominin zaferi
Ve, özgüveni tam, ülkesinin her bir santimetrekaresine alın teriyle sahip çıkan reel sektörümüz, esnafımız, milli egemenliğin ve milli iradenin en vazgeçilmez unsurlarından birisi olan 'Bağımsız Ekonomi'nin sahadaki temsilcileri olarak, Türkiye'nin son 20 yılda yakaladığı destansı ekonomik başarının mimarları olarak, bu başarıyı geliştiren, büyüten, geleceğe taşıyan girişimciler olarak demokrasimize, cumhuriyetimize, ülkemize sahip çıktılar. Bu destansı kahramanlıkla, eskisinden daha da iddialı, tüm Avrasya'nin kaderini değiştirecek, yeni bir sabaha, yeni bir geleceğe kavuştuk. 251 şehidimizin ve 2196 gazimizin canını siper ettiği 'Türk Demokrasisi', Cumhuriyet tarihinin en ağır 'hainliği', en ağır 'saldırısı'nı halkımızın engin feraseti ve mangal gibi yüreğiyle, ülkesini ve milletini seven savcılarımız ve kolluk kuvvetlerimizin kahramanlığıyla bertaraf etti.
Kurtuluş Savaşı'yla dünyaya bağımsızlık, vatan sevgisi ve millet olma noktasında en mukaddes, en müstesna kahramanlığı göstermiş olan Türkiye, milyonlarca isimsiz kahramanın cesaretiyle, küresel karanlık güçlerin maşası bir terör örgütü olan FETÖ'nün 'hainliği'ni de tarihin karanlık dehlizlerine geri dönemez şekilde gömdü. Bu hain örgüt, Avrasya'nın kaderini değiştirecek 'oyun kurucu' bir ülke olarak 'yükselen', geniş bir coğrafyada çok sayıda ülkeye ilham olan, güç veren, onları cesaretlendiren Türkiye'nin yol gösterici gücünü kırmak, etkisiz hale getirmek, yok etmek için, kendi halkına karşı 'kanlı' bir kalkışmanın içinde olmaktan, kendi halkının vergileriyle alınmış silahları kendi halkına karşı kullanacak kadar 'gözü dönmüş' bir 'hainliği' yapmaktan, ne acıdır ki, bir an bile tereddüt etmedi..
Başarsalardı, Türkiye'nin Avrasya'daki 'kapsayıcı kalkınma mücadelesi'ni, Afrika'da 'kazan-kazan' ilkesiyle hayata geçirdiği projeleri, dünya ekonomisinde bu ölçüde 'mega projeleri' başaran ender ülkelerin arasında yer alma başarısını yok edeceklerdi. 16 Temmuz sabahı, Türk Halkı'nın destansı kahramanlığıyla, Türk reel sektörünün ülkesine ve ekonomisine sahip çıkmasıyla, sadece Türkiye'nin 'parlak geleceği' için değil, Suriye, Libya, Balkanlar, Kafkasya ve Orta Asya'nın 'parlak geleceği' için de tarihe not düştük. Türkiye'nin tam bağımsız, milli egemenliğine, milli iradesine dayalı 'oyun kurucu' rolü, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın güçlü liderliği ve vizyonuyla geniş bir coğrafyanın kaderini değiştiriyor. Bunun kıymetini ve vazgeçilmezliğini her anlamda içselleştireceğiz; unutmayacağız, unutturmayacağız.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)