Turizmde kayıpların telafisi 2023’te
Dünya genelinde, gelişmiş ve önde gelen gelişmekte olan ülkelerde ciddi ölçüde hız kazanmış aşılama süreci sayesinde, turizm sektörü bazlı genel bir hareketlenme gözlemleniyor olsa da, 2019 yılında küresel ölçekte turizm ve ağırlama endüstrisinin 2,9 trilyon dolarlık bir katma değer ürettiğini, turizm ve ağırlama endüstrisinin, kümelenme yoluyla diğer sektörlere dolaylı katkısını da hesaba kattığımızda 9,3 trilyon dolarlık bir katma değerin üretildiğini ifade edebiliriz. İki uluslararası kuruluşun ortak raporundaki tahmin, toparlanma ile ilgili tüm belirti ve umutlara rağmen, sektörün küresel ölçekte 2021 yılında da 1,7 ile 2,4 trilyon dolar arasında bir kayıp daha yaşayabileceğine işaret ediyor.
Aşılamanın gelişmiş ve önde gelen gelişmekte olan ülkelerden, daha geniş bir gelişmekte olan ülkeler grubuna doğru hızlanarak genişlemesi gerektiği; aşılama ne kadar hızlı ve geniş alanda etkili ise, turizm ve ağırlama endüstrisinin kendisini o kadar hızlı toparlayabileceği; ancak, aşılamanın yeterince yaygınlaşamaması halinde, küresel turizm endüstrisinde normale dönüşün 2023 yılına sarkabileceği uyarısı raporda yer almakta. Bu nedenle, 2020 ve 2021'deki hacim kaybı nedeniyle, küresel turizm sektöründeki gelir seviyesinin adeta 1980'ler seviyesine düştüğü; bunun da bu sektörden dünya genelinde geçinen milyonlarca aileyi tehdit ettiği vurgulanmakta.
UNCTAD, 2021'deki görünümün de, yılın ilk 3 ayına ait veriler dikkate alındığında çok moral verici olmadığını; ilk üç aylık rakamların hala yeterince seyahat edilmediğine işaret ettiğini ve tablonun 2020'ye benzediğini; en azından Kuzey Amerika ve Avrupa'da, aşılamaya bağlı olarak, yılın 2. yarısında toparlanmanın hız kazanması halinde, 2019'un seviyesinin yüzde 63 ile yüzde 75'ine yaklaşılarak, belli ölçüde bir iyileşme beklendiğini belirtmekte. Gelişmekte olan ülkelerde 2020'de turist girişlerinde yüzde 60 ile yüzde 80'lik düşüş olduğuna işaret edilen ortak raporda, Türkiye'nin sektörü desteklemek amacıyla aldığı mali tedbirlerin sektör üzerindeki etkilerinin gözlendiği ifade edilmekte.
Türkiye'nin aşılama sürecini ve tam hijyenik turizm endüstrisi hizmetlerini etkili bir şekilde yönetmesi, başta Avrupa'nın önde gelen ekonomileri olmak üzere, Rusya, İran, Karadeniz, Kafkasya, Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika'dan önemli bir turist hareketlenmesine konu olduğunu ve bu nedenle, bilhassa haziran sonu ile temmuz ayının ilk günlerinde, gelen turist sayının 2019 performansını hatırlatır mahiyette olduğunu gösteriyor. Türk Hava Yolları'nin ve İstanbul Hava Limanı'nın (IGA) yolcu sayıları da pozitif yönde hareketliliği teyit etmekte. Türkiye'nin bu süreci başarıyla yönetmesi, en geç 2023 yılında 40 milyar doların üzerinde turizm ihracatı gelirlerine geri dönmemiz anlamına gelecek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)