Küresel tedarik zinciri ve Karadeniz
Karadeniz'in yıllık yük taşımacılığı hacmi 10 yıl içerisinde 1,5 milyar tondan, 2,5 milyar tona çıkmış durumda. Boş kapasitesiyle birlikte tüm Karadeniz alanını kullanan gemilerin toplam kapasitesi ise yılda 3 milyar tona dayanıyor. Türk Boğazları, bugün var olan 18 trilyon dolarlık küresel ticaret hacmine bağlı olarak, 2,3 ile 2,5 milyar tonluk Karadeniz aktivitesinin 400 ile 600 milyon tonuna konu oluyor. 2030 yılında küresel ticaretin en kötü koşullarda 18 trilyon dolardan 27-28 trilyon dolara dayandığı bir noktada, Karadeniz'deki yük hacmi en az 3,5-3,7 milyar tona ulaşacak. Bu da, Türk Boğazları'ndan geçmesi gereken yük miktarını ortalama 500 milyon tondan en makul koşullarda 1 milyar tona taşıyacak.
Bu durum, Türk Boğazlarından geçmesi gereken gemi sayısını, bugünkü seviyesi olan yıllık bazda 43-45 binden, en normal koşullarda 75 bin gemiye taşıyacak. Bu nedenle, Karadeniz'de bu kapasiteleri yönetmek adına, gerek Türkiye'nin, gerekse de diğer Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin çok daha fazla sayıda 'derin su limanı' inşa etmesi gerekiyor. Çünkü, Filyos Limanı örneğinde olduğu gibi, hem kuru yük, hem de sıvı yük taşımacılığı ve lojistiği açısından çok amaçlı bir terminal olma özelliği taşıyacak olan bu 'süper', hatta 'mega' limanlar, önümüzdeki 10 yılda su derinlikleri ve hacimleri giderek devleşen konteyner gemilerine ve tankerlere yükleme ve boşaltma için ev sahipliği yapıyor olacaklar.
Karadeniz'in önümüzdeki dönemde küresel ticaret koridorları ve küresel tedarik zinciri ağı adına önlenemez yükselişi, küresel tedarik zinciri ağının 'Kovid-19' küresel virüs salgını sürecinde yaşanan temel gerçekler ışığında, bir yeniden yapılanma dönemine de şahitlik edecek. Küresel tedarik zinciri ağının önde gelen aktörleri 4 temel başlıkta bir yeniden yapılanmadan söz etmekteler. İlki, riskleri önceden belirme becerisini geliştirme ve önceden hazırlanmış çözüm ve tedbirleri geliştirme. İkincisi, küresel hammadde, ara mamul ve nihai mamul talebinin karşılanmasında sürdürülebilirliği oluşturmak adına, yeni ve yapay zeka tabanlı stok yönetimi modelleri oluşturma. Üçüncüsü, dünya genelinde yeni mega lojistik merkezleri oluşturarak, üretim ve ticaret imkanları daha güçlü bir şekilde aktifleştirme.
Dördüncü başlık ise, küresel ticaret ve küresel tedarik zinciri ağında karşılıklı işlemleri ve ödemeleri daha da güvenilir hale getirmek adına, yeni nesil dijital platformların ve blok zincir çözümlerinin aktifleştirilmesine ağırlık verilmesi. Bu 4 başlığı hayata geçiren yeni nesil lojistik merkezleri, limanlar ve karayolu- demiryolu bağlantılarıyla, Türkiye'nin Karadeniz kıyılarının küresel ticarette artan rolünü birlikte takip edeceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)