2020'den itibaren, önümüzdeki 30 yıla damgasını vuracak 'megatrend' başlıklarını incelediğimizde, 'dijitalleşme', 'enerji transformasyonu', 'yeşil gelecek' ve kadın ve erkeklerin iş, çalışma hayatı ve toplumsal ortamda 'cinsiyet eşitliği'ne sahip olmaları en öncelikli başlıklar olarak karşımıza çıkmakta. Bu temel başlıklar, 'küresel salgınlar', 'iklim değişikliği', 'siber saldırılar' ve 'küresel-bölgesel huzursuzluklar ve çatışmalar' gibi en öncelikli mücadele alanlarıyla birlikte şekilleniyor olacak. Dünyanın önde gelen ekonomileri, bir yandan megatrendler için iddialı olma; bir yandan da küresel sorun ve tehditlere yönelik olarak kendilerini koruma ve çözüme katkıda bulunma imkan ve kabiliyetlerini sürekli geliştiriyor olacaklar.
Öncelikle, 'Kovid-19' küresel virüs salgının küresel tedarik zincirlerine yönelik olarak sebep olduğu yeni arayışlar, ardından, küresel iklim değişikliğinin sebep olduğu tehditler ve ortaya çıkardığı yeni ihtiyaçlar. Tüm bu gelişmeler, 'lojistik' başlığını önümüzdeki 30 yılın en kritik konu başlığına dönüştürmekte. Çünkü, ülkelerin her türlü küresel tehdide karşı kendini koruma ve çözüm üretme kabiliyeti; aynı zamanda, megatrendlerle şekillenen küresel rekabette iddiasını sürdürme kapasitesi, 'kendi kendine yetebilme' ve 'teknoloji üretme' becerisinin yanı sıra, 'lojistik' alanında ne kadar başarılı bir performans ortaya koymasıyla da şekillenecek. Lojistik alanı, küresel ticaret koridorlarının yeniden şekillendiği, küresel tedarik zincirlerinin yeniden yapılandığı bir dönemde, ülkemiz için en kritik başlıkların başında geliyor.
Bu nedenle, Türkiye'nin, son 20yılda, küresel standartlarda üretim becerisinirekor düzeyde mal ve hizmet ihracatıhacmine dönüştürdüğü bir süreçte,Asya'dan Avrupa'ya ve Afrika'ya uzananyeni ticaret ve enerji koridorlarındaartan rolümüzü daha da perçinleyeceksüreç, önümüzdeki 10 yıl içerisindeTürkiye'de hayat bulacak yeni bölgeselve küresel lojistik merkezleri olacak. Asyaile Avrupa ve Afrika arasında Yeni'İpek Yolu'nun inşa edildiği, Avrasyaüzerinde orta ve kuzey kuşakta yeni ulaşımkoridorlarının inşa edildiği bir süreçte,Karadeniz'in katlanarak devam edecekolan rolü, Türkiye'nin Batı, Orta veDoğu Karadeniz'i yeni lojistik merkezleriile donattığı bir sürecin kaçınılmazlığınıda teyit ediyor. Bugün açılışına şahitolduğumuz Filyos Limanı ise, bölgeselve küresel mal ve enerji lojistiğinin önemlibir kavşak noktası olacağı gerçeği ile kritikönemde bir adım.
Dünya ticaretinin 18 trilyondolardan,önümüzdeki 10 yılda en kötüsenaryoda dahi 25 trilyon dolara, makulsenaryoda 28 trilyon dolara, iyimsersenaryoda ise 33 trilyon dolara yükselmesininbeklendiği bir küresel ticarette,Karadeniz'in yük taşımacılığına konuolan kapasitesi de 2 katına çıkacak. Bu durum, Türkiye Boğazları'ndan gemi geçişi ihtiyacını en az yüzde 50 arttırırken, bunun üstündeki yükün Karadeniz'deki mega limanlarımız ve lojistik merkezlerinden kara ve demiryolu ile, Ege ve Akdeniz'deki yenimega liman ve lojistik merkezlerimize aktarılmasını gerektirecek. Bu nedenle, Ulaştırma Bakanlığımızın liderliğinde tarihimizin en iddialı entegre ulaşım koridorları ağı projeleri yürütülüyor ve tam entegrasyon adına geniş kapsamlı stratejiler üzerinde çalışılıyor. Milyonlarca gencimize yeni iş imkanı sağlayacak bu projeler için geceli gündüzlü çalışacağız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.