‘1071’, ‘1915’ ve ‘2071’in kodları
İşte, '1915', Avrasya'nın kaderini değiştirme kabiliyetimizi ve gücümüzü elimizden almaya yönelik, aynı toprağın insanlarının bize düşman edildiği 'vahşi', 'kana susamış' bir operasyonun, 106 yıldır ara vermemiş bir operasyonun başlangıcıdır. Bizleri, Kafkasya'dan, Orta Asya'dan, Balkanlar'dan, Orta Doğu'dan ve Kuzey Afrika'dan koparmayı hedefleyen bu 'kanlı', 'kirli', 'kana susamış', 106 yıldır bitmeyen operasyona 1915'de Çanakkale Destanı'yla, 1921'de Sakarya Meydan Savaşı'yla, 1922'de Büyük Taarruz'la, 1923'de Cumhuriyet'in ilanıyla, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'yla ve son olarak 15 Temmuz Destansı Direnişi'yle darbe üstüne darbe vurduk. Kararlılığımız, inancımız, gücümüz, birlik ve beraberliğimizle darmadağın ettik.
'1915' kodlu bu kirli, kanlı küresel operasyon, bir yandan da ABD, Birleşik Krallık ve Fransa arasında, bir tarafta Orta Asya-Kafkasya Koridoru'na, bir tarafta Kuzey Afrika- Doğu Akdeniz-Orta Doğu koridoruna kimin hakim olacağı kavgasıdır. ABD'nin yakıcı 'mutlak üstünlük' kuralına dayalı 75 yıllık 'Orta Doğu Stratejisi'nin başlangıcı Şubat 1945'e dayanır ve hedefi ABD'nin Birleşik Krallık (BK) ve Fransa'yı bölgede 'çırak' çıkartıp, bölgede 'tam hakimiyet'i ele geçirmektir. Buna, BK'ın cevabı, Türkiye'yi NATO dışı tutup, Türkiye'ye bir 'Orta Doğu Komutanlığı' misyonu yükleyip, Süveyş ve Mısır'daki hakimiyetini ABD'ye rağmen devam ettirme arayışıdır. 'Orta Doğu Komutanlığı' sonrasında 'Bağdat Paktı'na dönüştü. Türkiye ise, bu süreçte etki ve dostluk alanını Pakistan'a kadar uzattı ve bu topraklarda birlikte yaşadığımız Ermeniler'i kışkırtmasını bilmiş olan Sovyetler bu dostluğa elbette karşı çıktı.
Bu ülkelerin hiç birinin Anadolu'yu, Avrasya'yı kendi istedikleri gibi şekillendirme ihtirası bitmemiştir. Bu nedenle, bir saniye bile gözümüzü kırpmamamız gereken bir sürecin içinden geçiyoruz. Tüm kirli oyun ve hainliklere inat, savunma alanında, enerji alanında, küresel ticarette, yeni nesil teknoloji ve dijitalleşmede, mega projelerde dünyanın gıptayla takip ettiği işlere imza atıyoruz. Dışımızdaki ve özellikle içimizdeki operasyon elemanlarının, eli kanlı ekiplerin ve örgütlerin her daim farkında olacağız. Çünkü, '1071'de başlattığımız bu kutlu mücadeleyi, destansı hikayeyi, bu şanlı direnişi, '2071'de geri döndürülemez bir başarıya, Avrasya'yı yepyeni bir geleceğe taşıyacak başarı öyküsüne dönüştürmenin son aşamasındayız. Hiç bir tahrik, hiç bir yalan, hiç bir kışkırtma, hiç bir hainlik bizi yolumuzdan geri bıraktıramayacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)