Güçlü ve daha ‘sürdürülebilir’ büyüme
Esasen bu başlıkların tümü ülke ekonomisinin zorlu günler için, zorlu süreçler için 'milli tasarruf' kapasitesini geliştirmesiyle de doğrudan bağlantılı. İlginçtir, 'Kovid- 19' dünya ekonomisinin önde gelen ekonomilerinin tümü için önemli bir tasarruf sıçramasına sebep oldu. Uluslararası kurumların raporları, küresel ölçekte tasarruflardaki artışın 5,4 trilyon dolara ulaştığını; bu tasarrufların hareketlenmesine sebep olacak ölçüde küresel pandemide bir zayıflama veya risk algısında bir gerileme söz konusu olması halinde, küresel tasarruf sıçramasının küresel büyümeye 2 puana kadar bile yükseltici etkisi olabileceği konuşuluyor. Ülke ekonomilerinin, küresel pandemiden ders çıkararak, bir sonraki olası küresel şoka daha fazla direnç gösterebilmeleri için, başta sağlık alanı, daha güçlü alt yapı, şoklara karşı daha hızlı tedbir alınmasını sağlayacak yasal düzenlemeler gerekiyor.
Elbette, ülkelerin yakın ve uzak gelecekte bu tür küresel krizlere karşı daha dayanaklı olabilmeleri, aynı zamanda ülke ekonomisi için 'şok emici' tedbirlerin artık önceden hazır olmasını da gerektirmekte. Ülkenin bankacılık sisteminin, kamu maliyesinin, merkez bankasının, özel sektörü temsil eden sivil toplum kuruluşlarının hızla devreye alınacak 'şok emici' tedbirler konusunda artık daha hazırlıklı olması gerekiyor. 'Ekonomik dinamizmi arttırma' konusunda ise, Türkiye dünyanın önde gelen ülkeleri arasında en şanslı, en iddialı ülkelerden birisi. Çünkü, rekabet edebilme becerisi, dünyanın farklı coğrafyalarında yeni müşterilere ulaşabilme kabiliyeti, girişimciler için yeni fırsatlar ve destek mekanizmaları oluşturma kapasitesi açısından, dünya ölçeğinde Türkiye iyi örnekler ortaya koyuyor.
Bununla birlikte, gelinen noktada, 'Kovid-19' bir süre sonra atlatılsa dahi, dijitalleşmiş bir iş yaşamı, yeni nesil uzaktan çalışma koşulları ve iş hayatının mobilize edilmesine yönelik yeni gelişmeler, işçiişveren ilişkilerine de, çalışma yaşamındaki düzenlemelere de yeni dokunuşları, daha esnek bir emek piyasası için bazı kritik önemde adımların atılmasını gerektirmekte. Bunun yanı sıra, seviyesi ne olursa olsun, her düzeydeki girişimcilere yönelik güçlü bir inovasyon ekosistemi ve dinamik bir iş dünyası ağı oluşturmak ülkeler için her zamankinden daha önemli hale gelecek. Konu bu noktaya gelmiş iken, hiç şüphesiz ekonomideki sınırlı kaynakların daha verimli, daha etkin kullanımına yönelik yeni yaklaşımlar kaçınılmaz gözüküyor. Türkiye, küresel pandemiyle mücadelesini sürdürürken, yeni nesil ekonomik reformlarının kapsadığı alana bu önemli başlıkları da eklemeyi sürdürerek, küresel sistemdeki iddiasını daha da öteye taşıyacak adımları hızlandıracak
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)