İlk çeyrekte yüzde 9 büyüme görebiliriz
Bu nedenle, kendi öngörüm çerçevesinde, en az yüzde 11 olacağını öngördüğüm 2021'in ilk 3 ayındaki sanayi üretim artışı, hiç şüphesiz ki 2021'in ilk çeyreğinde Türkiye Ekonomisi'nin 1. Çeyrek büyüme oranını yüzde 9 ve belki de üzerine taşıyacak. Bu da, yine dünyada sayılı ülke ile birlikte, küresel pandemi koşullarına rağmen, rekor bir büyüme hızı rekoru kırmamız anlamına gelebilir. Şubat ayındaki yüzde 8.8'lik artış, ekonomistlerin yüzde 8 civarındaki artış beklentisini de aştı. Bir önceki aya göre artış oranının ise yüzde 0,1'de kalması, Türkiye'nin 2021'in daha ilk ayından itibaren yıla güçlü bir üretimle girmiş olmasından kaynaklanıyor.
Nitekim, ocak ayında, bir önceki ay olan 2020'nin aralık ayına göre, sanayi üretimi yüzde 0,9'luk artış gerçekleştirmiş; bir önceki yıla göre artış oranı ise yüzde 11.3'ü bulmuştu. TÜİK'in açıkladığı veriler, 2021'in şubat ayında madencilik ve taşocakçılığı sektöründe üretimin bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15.9 arttığına; imalat sanayinin ise yüzde 9,3 artış yakaladığına işaret ediyor. Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü ise yüzde 0,8 azalma göstermiş. Veriler şubat ayında yüksek teknoloji üretiminde aylık artış yüzde 12.2 olarak kaydedildiğini gösteriyor, ki Türkiye'nin üretim ve ihracatta katma değeri arttırma çabası açısından çok önemli. Nitekim, yüksek teknoloji ağırlıklı üretim artışı yıllık bazda da yüzde 7,5'i yakalamış. Yine şubat ayında düşük ve orta düşük teknoloji üretimi aylık olarak gerilerken, orta-yüksek teknoloji kategorisinde sınırlı bir yükseliş olduğunu gözlemliyoruz.
Şubat ayında, yatırımlardaki ivmelenmenin göstergesi olan, üretimde kullanılan her türlü makine ve teçhizatı temsil eden sermaye malı üretimindeki artış da umut verici. TÜİK'in verileri, sermaye malı üretiminin geçtiğimiz şubat ayında, bir önceki aya göre yüzde 3.3, yıllık bazda da yüzde 5.5 arttığını gösteriyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank'ın da belirttiği gibi, küresel tedarik zinciri dünyada yeniden yapılanırken ve Türkiye'nin rolü artmayı sürdürürken, bu rekorları ve üretim başarısını gözlemlemeyi sürdüreceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)