Suç, ceza ve kalkınma
Sizleri, Harvard Kennedy School Carr Center for Human Rights Policy bünyesinde 15 Mart 2021 tarihinde düzenlenen "Mass Incarceration and the Human Rights Implications of AI" başlıklı toplantıya götüreceğim. Mission: Launch Direktörü ve "R3 Score" eş-kurucusu Laurin Leonard toplantıda kendisiyle yapılan söyleşide, ABD'nin adalet sistemindeki mevcut anlayış ve kalıpların değişmemesi halinde, ABD yetişkin nüfusunun yarısının 2030 yılında sabıkalı olacağına işaret etmesi şaşırtıcı. Nitekim, Laurin Leonard'la gerçekleştirilen söyleşinin moderatörlüğünü yapan Carr Center Direktörü Prof. Mathias Risse, benzer ekonomik ve siyasi sisteme sahip olan diğer ülkelerle kıyaslandığında, ABD ceza yargı sistemi hakkında akılda tutulması gereken en kritik olgunun, ABD nüfusunun dünya nüfusuna oranı yüzde 5 olmasına rağmen, dünya genelinde tutuklu bulunan insanların dörtte birinin ABD cezaevlerinde bulunması olarak hatırlatıyor. Risse, 70 milyonluk sabıka kaydının, ABD yetişkin nüfusunun üçte birine denk geldiğini vurgulayarak, ABD ceza yargı sisteminin ciddi olarak yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğinin belirginleştiğini ve halihazırdaki durumun ABD'nin kölelik geçmişini yansıttığını, keza ceza yargılama sisteminin ekonomik açıdan güçlü kesimleri daha fazla koruduğunu ve sistemin hükümetin tüm seviyelerinde oldukça siyasileştirildiğini, belirtmiş. Laurin Leonard'ın tespitleri, itham edilen vakaların %96'sının adli suçla sonuçlandığını, kitlesel hapsetmenin önüne geçmek için hükümetin yeterli çabayı sarf etmediğini, ebeveynleri hapis cezası almış olan çocukların ileride tutuklanma ihtimalinin yüzde 70 olduğunu gösteriyor.
ABD'de, sabıkası olan insanların iş, ev ve sağlık sigortası bulmakta ve eğitim almakta zorlandığını hatırlatan Leonard, bilhassa 11 Eylül saldırıları sonrasında, şirketlerin yüzde 90'ının, ev sahiplerinin yüzde 80'inin, üniversitelerin yüzde 60'nın rutin olarak sabıka kaydı sorguladığını, 11 Eylül öncesinde bu oranların yarıları düzeyinde olduğunu, FBI kayıtlarının yüzde 50'sinin hatalı veya eksik olduğunu ve hapisten çıktıktan sonraki 90 gün içerisinde sosyal hayata atılamayan veya iş bulamayan insanların tekrar hapishaneye girme ihtimallerinin oldukça yüksek olduğuna işaret ediyor. Bir ülkenin kalkınmasında suç oranları, suç kaydı olan insanların yeniden ekonomik ve sosyal hayata katılmalarının sağlanması çok önemli. Bu nedenle, 'Kovid-19' bir çok konuyu gölgeliyor olsa da, insanı meseleleri de ihmal etmeyelim.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)