Biden, ‘yumuşak güç’ ve ‘müttefiklik’
İran'ın nükleer programının baş fizikçisi Muhsin Fahrizade'ye suikast girişiminden 2 gün önce, Clinton döneminin dışişleri bakanı Madeleine Albright'ın Biden'a 'sakın Obama dönemindeki nükleer anlaşmaya geri dönme' çağrısına rağmen, ABD kanadından suikastın arkasında İsrail'in olduğu açıklaması ve Biden'ın 'nükleer anlaşma'ya geri dönüleceği açıklaması, Orta Doğu'da Netanya'nun İsrail'in de başını belaya sokan 'tehlikeli' tercihlerinin ve Turmp'ın ekibinin zorladığı 'zehirli' ilişkilerin aksine, İran'ın üzerindeki baskıyı daha da artırmak için, bölgede aralarında 'husumet' olan ülke ve tarafların, örneğin Katar ve Suudi Arabistan'ın 'barıştırılması'na yönelik çabaların hızlanacağına işaret ediyor.
Bu noktada, Abu Dabi emiri Muhammed bin Zayid'in ve Netanyahu'nun sebep olduğu tahribat o kadar büyük boyutta ki, Biden yönetiminin Orta Doğu'nun bu 'zehirli' ikilisiyle kol kola hareket etmiş ve/ veya 'zehirlenmiş' ABD'li yetkililerden Türkiye konusunda alacağı bilgiler ve tavsiyeler, Türkiye-ABD ilişkileri açısından hayli 'sağlıksız' bir sürece sebep olabilir. Türkiye'nin Atlantik İttifakı'nın güney doğu kanadının ve NATO'nun en 'güvenilir' müttefiki olduğu gerçeğini yalanlarla 'karalayan', iki ülke ilişkilerini zehirleyen 'üst akıl'ın 'maymuncuğu' FETÖ'nün kumpaslarıyla Biden'ın politika belirlemesi ciddi bir 'talihsizlik' olacaktır.
Bu nedenle, Fransa gibi 'nobran' ve 'kendini beğenmiş', Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi gibi 'şımarıklıkları'yla illallah dedirtmiş 3 üyenin telkinleriyle Avrupa Birliği, bir diğer cephede ise ABD, Asya-Pasifik'in artan ağırlığının hissedildiği 'yeni dünya düzeni'nde, Türkiye'nin müttefikliğinden; üretim, ticaret, enerji ve savunma alanlarındaki imkan ve kabiliyetlerinden kendilerini mahrum edecek adımlardan kendilerini alamazlar ise, sonradan çok pişman olduklarında umarım iş işten geçmiş olmaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)