‘Esas Savaş’ şimdi başlıyor
'Yeni Normal' olarak adlandırılan bu dönemde, Türkiye için ihracat artık bir 'kaldıraç' olamaz. İhracat, artık 'içeride sıkıştıkça' başvurduğumuz bir konu, bir alan olamaz. İhracat artık Türkiye Ekonomisi'nin 'yeni felsefesi' olmak zorunda. Türkiye, yeşil, hijyenik, dünya standartlarında, yüksek katma değere dayalı bir üretim başarısıyla, en kısa zamanda, en geç 5 yıl içerisinde 'dış ticaret fazlası' veren bir ekonomi olmaya odaklanmak zorunda. Üretimi arttırarak, üretimde vites yükselterek, Türkiye'yi dünya ekonomisinde ilk 10'a taşımamız artık mümkün değil.
Güçlü sermaye yapısına sahip, gerçek manada 'ölçek ekonomisi'ni yakalamış, dijital alt yapısını tamamlamış, güvenli (hijyen) üretim koşullarını oluşturmuş, düşük karbon salınımı ile üretim yapan bir reel sektör değişimine odaklanmamız gerekiyor. Türkiye'nin konvansiyonel üretim anlayışını, 'yeni nesil' üretim anlayışına taşıması gerekmekte. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifade ettikleri 'araç değiştirme'nin özü de bu. Nitekim, Cumhurbaşkanımız 'bunun için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıyız' diyerek, bu dönüşümün kaçınılmazlığını da net bir şekilde ortaya koyuyor.
Türkiye'nin 'yeni nesil' üretim için gerçekleştirmek zorunda olduğu bu büyük değişim ise, Türkiye'nin yatırım ortamını aralıksız, durmaksınız iyileştirmeye devam etmekten, yatırım ortamını güçlü kılacak reformlara hız verilmesinden geçiyor. Ekonomi, hukuk ve eğitim alanında gerçekleştirilecek reformlarla, bir yandan fiyat istikrarı, finansal istikrar ve makro ekonomik istikrarı sağlayan bir Türkiye; diğer yandan adil, tarafsız ve etkin bir yargı sistemiyle 'güven' duyulan Türkiye; diğer taraftan 'yeni nesil' bir ekonomi için yüksek nitelikte insan kıymetlerini yetiştiren bir Türkiye.
Kovid-19 sonrası dönem, hiç şüphesiz ki, küresel tedarik zincirlerinde yeniden yapılanmaları, Avrupa ve ABD için yakından tedarik arayışlarını (nearshoring) hızlandıracak. Bu süreç, Türkiye açısından, sadece 'güvenilir liman tedarikçi ülke' olmasıyla sınırlı kalamaz. Türkiye'nin sürdürülebilir ihracatı yakalaması ve dış ticaret fazlası veren bir ekonomi olması adına, etkin maliyet yönetimi, yeşil ve hijyen üretimle, tam dijitalleşmiş üretimle, dünya sathına yayılmış onlarca 'Türkiye Lojistik Merkezleri'yle küresel ölçekte bir 'tedarik ağı' oluşturması gerekiyor. Enflasyon-faiz tartışmalarını en aciliyetle gündemimizden çıkarıp, acilen 'yeni rekabet dönemi'ne odaklanmak zorundayız. 'Esas Savaş' şimdi başlıyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)