Küresel öncelik ‘gelir dağılımı’
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 23 Eylül 2020 tarihli raporu, 2020'nin 9 aylık döneminde, 2019'un aynı dönemine göre, 3.5 milyara dayanmış olan küresel işgücünün gelirlerinde pandemiden dolayı yüzde 10,7'lik bir gelir kaybı yaşandığını gösteriyor. Bunun anlamı 3.5 trilyon dolarlık bir gelir kaybı. Yani, neredeyse çalışan başına bin dolarlık bir gelir kaybı. Dünya milli gelirinin yüzde 5.5'ine gelen bir kayıptan söz ediyoruz. Bu tablo, dünyanın her yerinde, tüm sektörleri ve bilhassa sabit ücretle çalışan kesimi destekleyici kamu politikalarının önemini bir kez daha önceliklendirmiş durumda.
Zengin ve fakir ülkeler arasında 5 yaşına kadar yaşamını yitiren çocuk sayısı farkının 19 kat, yaşam beklentisinin 1.6 kat, ortalama öğrenim süresinin 9.1 kat, okulda geçirilen sürenin 4.7 kat, milli gelir farkının 72 kat, kişi başı milli gelir farkının 87 kat olduğu bir dünyada, 5.2 milyar hane halkı için 'gelir dağılımı'nın iyileşmesi önemli bir beklenti. Ancak, 1986'da 0,33 olan ABD'deki gini katsayısı 2019'da 0,394'e yükselmişken, bir elin parmakları kadar ülke hariç, dünyanın bütününde sıkıntı artmış durumda. Türkiye'nin gini katsayısı ise 0,402.
Türkiye 1968'de 0,56 olan gini katsayısını 2007'de 0.384'e düşürerek, 1987-2007 arası, OECD ülkeleri arasında, 30 yılda gelir dağılımını en iyi iyileştiren ülke konumundaydı. Çünkü, Türkiye oturmuş sosyal güvenlik sistemiyle, kapsayıcı sağlık hizmetleriyle, toplumun geniş bir kesimine, özellikle de kamunun desteğine ihtiyaç duyan kesimlere transfer harcamalarıyla, sosyal desteklerle önemli miktarda kaynak aktaran bir ekonomi. Bu nedenle, Türkiye elindeki tüm imkan ve kabiliyetleri pandemi döneminde de toplumun geniş kesimlerini ve bilhassa çalışan kesimi desteklemek amacıyla en yoğun kullanan ekonomi oldu.
İşte, tam da bu nedenle, 2021- 2023 dönemini halkın geniş bir kesiminin günlük hayatına dokunan her alanda kamu yatırımlarının, kamu transfer desteklerinin arttırılacağı bir dönem olarak geçirmemiz gerekiyor. Öyle ki, sektörlerin verimliliğini, sektörlerin istihdam kabiliyetini destekleyecek her türlü kaynağın seferber edildiği; sulama, enerji, ulaşım, iletişim gibi altyapı yatırımlarına, sosyal konutlar, eğitim kurumları, hastaneler gibi üst yapı yatırımlarına ağırlık verildiği bir dönem. Türkiye 2021-2023 döneminde gini katsayısını iyileştirerek yine kendini 'pozitif' ayrıştırabilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)