‘Green Deal’ ve yenilenebilir enerji
Avrupa 'Yeşil 'Düzen' Planı, AB'nin dış ticaret ve uluslararası yatırım ve finansman politikalarında, ilişki içerisindeki ülkelerin Paris Anlaşması'nı onaylamaması halinde, yeni serbest ticaret anlaşması yapılmaması; ticari ilişki içerisinde olunan ülkelere karbon sınır düzenleme mekanizması uygulanmasını; ülkelere karbon ayak izi desteği için finansman sağlamayı ve AB ile ticarette yeni standartları ve eko-etiketlemeyi gerektiriyor.
Türkiye'nin ihracatının yüzde 50'sinin AB'ye olduğunu dikkate aldığımızda ve 2021 yılı sonuna kadar geçiş şart koşulduğundan, Türkiye olarak ıskalayabileceğimiz bir konu değil. Bu nedenle, yıl başından bu yana, gerek Ticaret Bakanlığımız, gerekse de Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak konu yakından takip ediliyor. Hatta, TİM yıl başında 'İhracatta Sürdürülebilirlik' başlıklı bir rapor da yayınladı.
AB iki şık üzerinde çalışıyor; ya AB' ye ihracat yapan ülkelerin ürünlerine, ülkenin karbon ayak izine göre karbon sınır vergisi uygulayacak; ki Çin ve Hindistan için sonuçları ağır olacak; ya da AB'nin ithalatçı firması emisyon permisi satın alacak. Her halükarda, Türkiye'nin karbon ayak izinin düşük olması ve Türk ihraç ürünlerinin üzerindeki 'green' etiketi elimizi olağanüstü güçlendirecek.
Bu da, Türkiye'nin imalat sanayinin, tüm ihraç edilebilir mal ve hizmetlerin üretiminde 'yenilenebilir enerji'ye, hidro, güneş, jeotermal ve rüzgar enerjisi imkanları üzerinden elektrik üretiminin ve kapsamlı bir 'atık yönetimi'nin Türkiye'yi AB ile ticarette önemli rakipleri karşısında bir kaç kez öne çıkaracağına işaret ediyor. Bu nedenle, Türkiye'nin yenilenebilir enerji tesisleri ve teknolojilerine yönelik yatırımlara 'aralıksız' devam etmesini gerektirmekte. Anadolu Ajansı'nın taze haberi,kurulu enerji gücümüzde yenilenebilir enerjinin payının yüzde 45,2'ye yükseldiğine işaret ediyor. Çin 759 gigawat, ABD ise 265 gigawat ile yenilenebilir enerji kapasitesinde ilk ikiyi oluştururken, Türkiye dünyada 13. sırada, basamakları tırmanmayı sürdürüyor.
'YEKDEM' ödeme garantisi sayesinde elde edilen bu başarının, Avrupa ve G20 ülkelerinin öncelikli ülkelerinde halen devam eden destek metodu olarak Türkiye'de devam ettirilmesi kritik önemde. 'YEKDEM' sayesinde 'doğa dostu' ve 'Türkiye'nin karbon ayak izi'ne katkı sağlayan bu projeler, kwsaat fiyatı da 7,8 sentten 4 sente düşürdü. Türkiye'nin AB'ye ticaretini ve küresel ticaretteki konumunu 'sürdürülebilir' kılmak adına, 'YEKDEM'i de, yenilenebilir enerji yatırımlarını da sürdürmeliyiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)