Cumartesi günü, Prof. Dr. Murat Ferman ve Prof. Dr. Melih Bulu'yla 'Kovid-19' koronavirüs küresel salgınına batılı ekonomilerin, gerek ABD'nin, gerekse de Avrupa ülkelerinin nasıl bu kadar hazırlıksız yakalandığını analiz ettik. Tespitlerin en kritik olanlarından birisi, 'aşırı refah' ve 'huzur''azgınlığı'nın batılı ekonomileri virüs salgınında hazırlıksız yakaladığıydı. Batılı ülkelerin nüfusunun yüzde 65'ini oluşturan zengin vemüreffeh kesimin bir hayat felsefesine dönüştürmüş olduğu 'kolektif riyakarlık', batılı ülkeleri toplumun bütününe belirli bir standart ve hacimde sağlanması gereken sağlık ve eğitim hizmetlerinde ağırbir zafiyete sürüklemiş durumda.
Bu nedenle, dünyanın bütününde, yaşam standartları açısından en vazgeçilmez koşullardan birisi olarak gördükleri sağlık hizmetlerinde ağır bir travma ile karşılaşan 'beyaz yakalı' ortasınıf, koronavirüs salgınında karşılaştıkları vahim tablo sonrası, batılı ülkelere yönelik sorgulamalarını yoğunlaştırdılar. Bilhassa 'diaspora'. Hintlisi, Güney Korelisi, Endonezyalısı, Kenyalısı, zekası ve becerileriyle batılı ülkelerde önemli işlerde, önemli mevkilerde görev üstlenmiş olan tüm 'beyaz yakalılar', ailelerini ve kendilerini korumak adına, en temel sağlık hizmetlerinden mahrum kalmanın şokunu yaşıyorlar. Bilhassa daTürkler.
ABD, koronavirüs salgınında, küresel imajı, temel yaşam standartlarına yönelik yetkinliği açısından, 'Vietnam Savaşı'nda maruz kaldığı 'algı kırılması'na benzer bir saygınlık erimesi yaşıyor. Adeta, 2. bir 'Vietnam Sendromu'. 1. 'Vietnam Sendromu', Vietnam Savaşı'nda yaşanan insanlık trajedileri açısından ABD'nin imajına ağır hasar vermiş; o güne kadar 'önce Amerikalıyım' diyen insanlar; 'ben aslında İrlanda kökenliyim; Ailem aslında İspanyol; biz aslında İtalya'dan gelmişiz' demeye başlamışlardı. ABD'nin devlet ve ülke olarak, kendi toplumu nezdinde imajını düzeltmesi yıllar aldı.
Bugün, son derece yetersiz sağlık hizmetlerine on binlerce dolar ödemek zorunda olan 'beyaz yakalılar', hiç kuşkusuz, yaşam standartlarına yönelik 'yeni' sorgulamalar yapıyorlar. Türkiye, koronavirüs salgınıyla mücadelede, Ülkemizin sağlık sistemi, hastane altyapısı ve hepsinden de önemlisi, birer kahraman olan 'Sağlık Ordumuz' sayesinde; Cumhurbaşkanlığımızın koordinasyonunda yürütülen ve 40'dan fazla ülkeye sağlanan 'tıbbi mücadeleekipmanları' yardımıyla, 'pahabiçilemez' bir saygınlık kazandı. Bu durum, 'Türk diasporası', yurt dışındaki bilim adamlarımız, beyinlerimiz açısından, 'tersine göç' anlamına gelecektir. Koronavirüs salgını atlatıldıktan sonra hız kazanacak 'yeni dünya düzeni'ne geçiş süreci, Türkiye'nin Avrasya'dakiyükselişinin ve vazgeçilmezliğinin de perçinlendiği bir dönem olacak.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.