Ekonomiye ‘anti virüs’ paketi
Firmaların, şirketlerin nisanmayıs- haziran döneminde kredi ödemesinde sıkışmaları halinde, sicillerine 'mücbir sebep' yazılması; esnek ve uzaktan çalışma modellerini özendirme; en düşük emekli maaşının bin 500 TL'ye çıkarılması; ihtiyaç sahibi ailelere 2 milyar TL destek; vatandaşa sosyal amaçlı kredi paketleri; 500 bin TL'nin altında konutlarda vatandaşın kendi tasarruflarıyla karşılayacağı payın yüzde 10'a düşürülmesi; asgari ücret desteğinin sürdürülmesi; 20 bin yeni öğretmen ataması; yaşlılara kolonya ve maske desteği; kronik hastalıkları olanlarda hastaneye gitmeden reçetelerinin süresinin uzatılması bir çırpıda sayabileceğimiz direkt kontrol politikaları tedbirleri olarak ifade edilebilir.
Maliye politikası bacağında ise, muhtasar, KDV ve SGK prim ödemelerinin nisanmayıs- haziran döneminin 6'şar ay ötelenmesi, iç havayolu taşımacılığında KDV'nin 3 ay yüzde 18'den 1'e indirilmesi, konaklama vergisinin kasım ayına ertelenmesi, ihracatçıya stok finansman desteği, Kredi Garanti Fonu limitinin 25'ten 50 milyar TL'ye çıkarılması, kaynağında yapılan stopaj kesintilerinin ödemelerinin 3 ay ertelenmesi, Halkbank nezdindeki esnaf kredilerinin nisanmayıs- haziran ödemelerinin 6 ay ötelenmesi, emeklilerin bayram ikramiyelerinin nisan ayı başında ödenmesi yer almakta.
Koronavirüs krizinden en çok etkilendiği öngörülen sektörlere öncelik verilerek alınan vergi ve sosyal güvenlik prim ödemelerinin ertelenmesine yönelik karar, hiç şüphesiz ki, diğer sektörlerin 'mücbir sebep'lerini ekonomi yönetimine izah etmelerine bağlı olarak, '2. aşama' ve '3. aşama' etkilenen sektörler olarak genişletilebilecektir. Bu noktada, Türk ihracatçısının pazar çeşitlendirme başarısı sayesinde, koronavirüs krizine rağmen, 1 Ocak-18 Mart arası, virüsten az veya kısmen etkilenen 131 ülkeden gelen ihracat siparişlerinde geçen yıla göre 2.2 milyar dolar artış gözlenirken, bu rakam 1-18 Mart için, geçen yıla göre 122 ülkeden 668 milyon dolar daha fazla ihracat olarak karşımıza çıkıyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'ın da ifade ettikleri gibi, süreçten etkilenen hiç bir reel sektör tarafı mağdur edilmeyecek; Türkiye'nin bütçe disiplini, enflasyonla mücadele kararlı bir şekilde sürdürülecek. 'EvdeKal' stratejisine uymamız halinde, inşallah bu süreci 3 haftada atlatacağız.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)
- 2025’e doğru küresel risk tartışmaları (04.11.2024)