Bir soru ve kırk yıllık ‘fiyasko’
Bu nedenle, 21.Yüzyıl'da insanoğlu'nun 'kompleks problem çözme'ye, 'eleştirel düşünme'ye, 'tasarım ve inovasyon'a, 'birlikte iş yapma kültürü'ne, 'duygusal zeka'ya, 'müzakere'ye, 'empati'ye ve 'zihinsel esneklik'e yönelmesi, bu alanlardaki melekelerini, hareket kabiliyetini geliştirmesi ve ileriye taşıması arzu edilmekteydi. Ne acıdır ki, 21. Yüzyıl, batı dünyasının 'empati', 'zihinsel esneklik', 'duygusal zeka' ve 'birlikte iş yapma kültürü' açısından gerileme gösterdiği, 'aşırı sağ', faşist eğilimlerin ise ürkütücü düzeyde güçlendiği bir 19 yıla şahitlik etti.
Öyle ki, ABD gibi, Soğuk Savaş'tan günümüze, çok sayıda ülkenin iç işlerine, siyasetine doğrudan müdahaleleri ile zaten sicili sıkıntılı bir ülkeyi, daha da ürkütücü bir tablo olarak, 'terör örgütleriyle işbirliği'nden medet umar hale getirdi. Ve, ne yaman çelişkidir ki, batı dünyasının bilim ve düşünce dünyasının temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, insanoğlunun yararına projeler yürütürken; batı dünyasının başkentlerine, o ülkelerdeki sivil ve askeri bürokrasinin içine çöreklenmiş yapılar, elverişli gördükleri bir grup siyasetçiyle birlikte, insanlık tarihine 'kara bir leke' olarak geçen süreçlere imza attılar.
Bugün, kendi ülkelerinden başlayarak, dünya genelinde, izledikleri bu yöndeki politika ve adımlara yönelik artan eleştiri ve tepkileri ise, daha 'vahim 'hatalara imza atarak, 40 yıllık 'fiyasko'larında ısrar ederek susturmaya, baskılamaya çalışıyorlar. Hilal Kaplan'ın sorusu, 40 yıllık 'fiyasko'nun Beyaz Saray'da tescilidir. ABD gibi bir devletin, eli kanlı bir terör örgütü temsilcisini Beyaz Saray'da ağırlayacak ölçüde , tüm insani değerleri ayaklar altına alan bir 'akıl tutulması', bir aciziyet içinde olması çok vahim bir tablodur.
Gerek ABD, gerekse de AB'nin 'empati', 'zihinsel esneklik', 'duygusal zeka' ve 'birlikte iş yapma kültürü'nü bütünüyle kaybetmiş olmaları, bir karanlığa işaret etmektedir. Türkiye'nin, Atlantik ve Asya-Pasifik'i bir arada tutabilecek, dünyanın geleceği adına, Avrasya'nın kaderini değiştirebilecek bir ülke olarak sorumluluğu hayli ağır. Ve, ABD'yi 40 yıldır terör örgütleriyle irtibat içinde tutmayı 'strateji' zanneden sivil ve askeri bürokrasideki zihniyet devre dışı kalmadığı müddetçe, dünyanın da, Türkiye'nin de işi hayli zor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Küresel Güney’le işbirliğini derinleştirme dönemi (27.11.2024)
- Türkiye’nin kalkınmasında ‘tam bağımsızlık’ dönemi (25.11.2024)
- Küresel açlık tehdidinin jeopolitik yönü (22.11.2024)
- Sürdürülebilirlik ve refah için kalıcı barış (20.11.2024)
- G20 ve küresel eşitsizlikle etkin mücadele (18.11.2024)
- İklim krizi için 8 trilyon dolar daha lazım (15.11.2024)
- Ya ‘temiz enerji fonu’, ya daha ağır ‘kaos’ (13.11.2024)
- ‘Rasyonelleşme’mi daha derin ‘parçalanma’mı? (11.11.2024)
- 2025 için temel uyarı: ‘Beklenmeyeni Bekleyin’ (08.11.2024)
- 2025 için ‘dirençli ekonomi’ hazırlıkları (06.11.2024)